House of night rpg House of night rpg |
|
| Deneme Sınavı | |
|
+5Amy Innovia Ivanovic Radion Dark Jasmine Black Can Aryay Stevie Rae Johnson 9 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Stevie Rae Johnson Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 196 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 1:48 pm | |
| Aşağıda ki kurguyu kullanarak en 20 satırlık bir rpg yazınız.Kimlerin derslerden muaf olacağına Zoey ile ben rpg'leri okuduktan sonra karar vereceğiz ve bunu ayrı bir başlıkta açıklayacağız.Rpg'niz için ayrı bir başlık açmanıza gerek yok herkes verdiğimiz kurguya uygun rpg'sini buraya bırakmalıdır.Konuda sohbet,yorum vs. yasaktır.
Kurgu ; Gece Evi'nin bahçesinde dolaşırken birdenbire karşınıza ürkütücü ve kötülüğün simgesi olan Alaycı Kuzgunlar çıktı! İlk defa böyle bir durumla karşı karşıyasınız.Daha ne yapacağınızı bile bilmeden Alaycı Kuzgunlar size saldırmaya başladı! ..
*Biz sadece size kurgunun temasını verdik. Hava durumu,yanınızdakiler (tekte olabilirsiniz) vs. herşey sizin insiyatifinize kalmıştır. Rpg'nizi yazarken düz yazı şeklinde yazmalısınız ortalamak,doğrulamak,sağ gibi eklentileri kullanamazsınız.
Ayrıca olaya direk Yürürken alaycı kuzgunlar bana saldırdı şeklinde yapmayın bu sizin zararınıza olacaktır.O sırada aklınızdan geçenler veya 1 saat önceden bile başlayabilirsiniz.
En son Stevie Rae Johnson tarafından Salı Ocak 26, 2010 4:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi | |
| | | Can Aryay
Mesaj Sayısı : 62 Kayıt tarihi : 18/01/10
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (100/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 2:06 pm | |
| Yorucu bir gunun ustune rahatlamak icin dogu duvarinin oralarda dolasiyordum. Ustume gecirdigim rengi griye donmus ama bir zamanlar siyah olan sweatshirtim beni geceye karistiriyordu. Her nefes verdigimde agizimdan cikan dumanlar kucukken oynadigimiz oyunlari getirdi aklimiza. Hani su "Bak sigara iciyorum" diyerek sogukta nefes verdigimiz oyunlar. Icimden bir ses
"Ilerlemeyi kes."
diye haykiriyordu ama umursayan kim? Yuruyordum sadece. Beynimi bosaltmak icin en ideal yol buydu. Bir catirti sesi duydum once. Hemen arkama baktim ve yere dusmus ince dal parcasini elime aldim. Sonra bir kanat sesi yankilandi. Dali iki elimle iyice kavradiktan sonra yukariya baktim ve bir cift kirmizi goz gordum. Kirmizi caylak olmalari muhtemeldi. Birden ustume atladiklarinda onlarin alayci kuzgunlardan oldugunu gordum. Lanet olsun!
Alayci kuzgun gagasi ile beni parcalamaya calissa da dali onume koymustum ve bana ulasmasini engelliyordu. Alttan gelen bir darbe ile yere yigildim ve alayci kuzgun beni parcalamaya cok yaklasacak iken topragi kendime cagirdim.
"Toprak bana gel."
Ilk defa bir alayci kuzguna bu kadar yakindim ve ilk defa toprak elementini cagiriyordum. Alayci kuzgunlar ile ilgili bir fikrimin oldugunu soylesem yalan olurdu. Tek basima bir daha disariya cikmamayi ogrendigim bu dakikalar <evet bunca olaydan ancak bu kadar anlayabilecek kadar moronum> icinde topragin cagrimi duydugunu hissettim. Etrafimi saran cayir kokularindan sonra tekrar fisildadim:
"Toprak bu alayci kuzgunu icine hapset."
Toprak emrime uydu ve siyah kus-adam kirmasi cirkin varligi icine hapsetti. Bu garip birseydi cunku durdugu yer batakliga donustu, canavar batti ve sonuc olarak canavarin battigi yer adeta beton kadar sert bir toprak yiginina donustu. Gokyuzune baktigimda hilal ayi gordum ve gulumseyerek
"Tesekkurler Nyx."
dedim. Toprak elementini gonderip odamin yolunu tuttum. Iyi bir uykuyu haketmistim... | |
| | | Jasmine Black
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 18/01/10
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (82/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 2:46 pm | |
| Gece Evi'nden fazla uzakta değildik.Her zamanki grupla Starbucks'ta eğlenmeye gitmiştik.Amy,Sona,Vna ve ben kahvelerimizi bitirip kendimizi alışveriş merkezine attık.Bize dönmemiz için verilen saati biraz aşmıştık.Mağazadan tonlarca elbise alıp hızlı adımlarla uzaklaştık.Gece Evi'ne dönerken birinin sanki adımı sayıkladığını duyar gibi oldum,kızlara "Siz gidin ben hemen geliyorum..Eee..Yapmam gereken bir şey var." dedim ve Amy'nin kıkırdamalarının uzaklaştığını hissettiğimde harekete geçtim.
Karanlık sanki daha bi karanlık olmuş,Dolunay'ın merhameti ortama sihirli bir efekt sağlamıştı.İçimi delip geçen esintiler,tüylerimi diken diken etmeye yetiyordu.Son bir kez daha adımı fısıltı şeklinde duydum ve sert bir şekilde arkamı döndüm.Tamam bu oyun canımı fazla sıkmaya başlamıştı.Zihnimin çanları var gücüyle "Seni şapşal başını belaya mı sokmak istiyorsun?Hemen git ve olanları Amy'e anlat!!" diye bağırıyordu.
Ağaçların yaprakları kendini esintiye kaptırmış adeta dans ediyordu.Gözlerim onların bu ışıltılı gösterisine büyülenerek bakarken,arkamdaki çıtırtılara hazırlıksız yakalandım.Bir çift kırmızı gözün bana dik dik baktığını farkettiğim anda ağzım beş karış açılmış onları seyrediyordum.Birden nereden geldiğini anlayamadığım bir gücün, ruhumun derinliklerinde yanmaya başladığını hissettim.Ve ne olduysa o an oldu;ellerim yanmaya,gözlerim kararmaya başladı ve ağzımdan çıkan sözler fısıltıdan başka bir şey olmasa bile onu durdurmaya yetmişti.Bunn anlamını idrak edecek kadar bilincim açıktı ve söylediklerime ben bile inanamıyordum.Ben ..ben "Ateş onları cehennemin korları gibi sar ve kül oluncaya dek yak!" demiştim.Ve ateş tüm asaletiyle emrimi yerine getirmiş bana itaat etmişti.Şimdi beynim zonkluyordu.Bir an önce Zoey'i bulmalıydım.Zoey'nin odasına doğru yol almaya başladım..Ayaklarımın sızlanmasına karşı yürümek için büyük çaba sarf ediyordum..Sonunda odaya ulaşmıştım..Olanları Zoey'e anlattım ve bilincimin kapandığını hissederek gözlerimi ağır bir uykuya bıraktım.
En son Jasmine Black tarafından Salı Ocak 26, 2010 2:48 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Radion Dark
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 20/01/10
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (100/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 2:48 pm | |
| Gece evindeki en harika günümdü bugün,saat 3:30 civarlarındaydı güneşin doğmasına sadece iki saat kadar kalmıştı.Ben ve Vnna el ele tutuşmuş onun odasına gidiyorduk.Onun yatakhanesinin önüne geldik. 2 katlı büyükçe bir binaydı yatakhane.Vnna bu binanın ikinci katındaki 5 nolu odada kalıyordu.Bugün ona duygularımı açıklamıştım ve oda karşılık vermişti.Önce onu dudaklarından 2-3 saniye öptüm sonra dizlerimin önüne çöküp dudaklarımdan şu kelimelerin dökülmesine izin verdim:
-'Vnna hayatım boyunca seni koruyacağım,senin savaşçın olmama izin verir misin?' diye sordum sesimde ciddi bir savaşçı edası vardı.
Vnnanın bu soruya tereddüt etmeden cevap vermesi beni çok sevindirdi:
-'Evet,Radion' dedi.
Sonra birbirimize sarıldık bu anı bir alaycı kahkaha bozdu.Ne olduğunu biliyordum ve hemen Vnna'yı arkama aldım ve ona: -'Vnna arkadamda dur ve olabildiğince o Alaycı yaratıktan uzak dur'. dedim endişeli bir ses tonuyla.
'Tamam' dedi
ona baktım ve ağlamaya başladığını farkettim. 1 saniye sonra bir alaycı kahkaha daha duyuldu ve bize saldırmaya başladı.Ne yapmalıyım diye düşünecek vaktim olmadığı için Vnna'yı kucağıma aldım ve yaratıktan kaçtım-Özel Erebus'un Oğlu yeteneğim-sonra aklıma onlar hakkında bilgiler gelmeye başladı. Kalona onlara oğullarım diye hitap ediyordu demekki Kalona ile aynı şeylerden nefret etmeleri geriyordu.Buldum 'Toprak' ve sonra yine aklıma dank etti'Gece Evi Tünellleri' onu oraya götürmeliydim ama nasıl.Benim dikkat dağınıklığımdan faydalanıp hemen atak yaptı ve üstümüze doğru uçmaya başladı.Vnna'nın çığlığı ile kendime geldim.Ve hızlı gücümünde yardımıyla Vnna'yı hemen yere bıraktım ve alaycı kuzguna bir uçan tekme savurdum. sonrasında Alaycı kuzgun sersemledi ve uçmakta zorlanmaya başladı hemen bu fırsattan yararlanıp Vnna'yı yatakhanesinin önüne koydum ve:
-'Hemen odana gir ve bütün ışıkları kapat ve savunma durumunda ol' dedim ve koşmaya başladı.Artık Vnna korumada olduğu için biraz olsun rahatlamıştım Alaycı kugun'un sersemliği hala gitmemişti ama daha iyiydi hızla koştum ve siyah ve düz bir taşın üstünden zıplayıp onun uçtuğu yüksekliğe geldim ve kanadının ucundan tutmayı başardım.Yere doğru uçmaya başladık çünkü dengesi bozulmuştu.Yere çok yaklaştığımız anda atladım ama o düzelemeden yere çakıldı.Artık bayılması an meselesiydi ve kuzgunu kanadından tutup gece evi tünellerine taşıdım peki burada ne yapacaktım.Sonra tünellerdeki fıçıları farkettim ve kuzgunu bir tanesinin içine attım ve fıçıyı toprağa gömdüm.Sonra Vnna'nın odasına koştum Vnna odasının tam ortasında şu cümleleri mırıldanıp ağlıyordu:
-'Nyx lütfen Radion'a birşey olmasın lütfen lütfen
dedi ve sonra hıçkırıklara boğuldu artık konuşamayacak hale gelmişti ve ben hemen ona sarıldım ve şunları söyledim:
-'Ağlama ağlama ben iyiyim biz iyiyiz ağlama aplama aşkım lütfen ağlama' dedim
Sonra bir çığlık attıve bana sarıldı sonrasında şunları söyledi:
''Nyx sana şükürler olsun Radion iyi' dedi
ve İikimiz birbirimize sarılıp Nyx'e teşekkürlerimizi ileterek o geceyi geçirdik. | |
| | | Amy Innovia Ivanovic
Mesaj Sayısı : 101 Kayıt tarihi : 19/01/10
Kişi sayfası Değişim: (50/100) Vampir gücü: (85/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 3:15 pm | |
| Can odadan gittikten sonra Banyo yapıp yatağıma yattım. Biraz uyumak iyi gelicekti. Rüyamda tuhaf tuhaf sesler duyuyordum. Sanki birisi ismimi söyleyip duruyordu.Kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
Cam'ı birisi çiziyordu sanki bu ses üserine uyandım ve pencereden baktım. Hiç bir şey yoktu ve yine ismim fısıldanıyordu. Lanet olsun bu oyundan çok sıkıldım ve pencereye bakmaya devam ettim.
Erebus'un oğullarının yatakhanesinin bulunduğu yerde kanatlı birisini gördüm sandım ve kendi kendime söylenerek yatağıma dönerken ismimin söylenmesini bekliyordum ve "Amyyhh" diye bir ses cam'ı tırmalayarak bana sesleniyordu arkamı döndüm ve pencereye teredütlü bir şekilde gittim ve hiç bir şey göremedim.
Artık sıkılmaya başladım ve sabahlığımı alıp aşağı indim ve ne göreyim iki çift parlayan kırmızı göz gördüm ve ne olduğunu anlayamadan bana saldırdı. Tişz bir acı hissetim ve elimi yüzüme götürdüğümde anladım elmacık kemiğimden boynuma kadar derin bir pençe izi.
Bu kadarıda fazla diyerek ayağa kalktım ve yüzümü çok tatlı bir esinti okşadı bu okşayış beni kendime getirdi. İnanılmaz derecede saçlarım havalanmaya başladı. Analdım ki artık Hava benimleydi. "Hava O alaycı kuzgunu yakala yaşamacağı bir yere sevk et ve öldür." dedim bana itat eden havaya tatlı bir esintiyke yüzümü okşadı ve Kuzgunu alıp gitti.
Hava gittiğinde kendimi yerde buldum ve üstüm kan olmuştu odama gidip sıcak bir banyo ve uykuya ihtiyacım olucaktı... | |
| | | Jane Arthur
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 23/01/10
Kişi sayfası Değişim: (58/100) Vampir gücü: (94/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 4:19 pm | |
| Ben Kalona taraftarıyım bu yüzden Alaycı Kuzgunlar ile savaşamam ama kurguya bağlı kalmaya çalışarak birşeyler yazdım..
Uykudan,acıkan karnımın guruldamasıyla uyanmıştım. Pembe pijamalarımı hızlıca üstümden çıkarttıktan sonra rahat eşofmanlarımı giymiştim (kabul ediyorum bu benden beklenmeyecek bir kıyafet tarzıydı) Yatakta uyuyan oda arkadaşım Vnna'ya şöyle bir baktıktan sonra yavaşça kapıyı çekerek odadan çıkmıştım. Koridor boyunca sevdiğim bir şarkıyı mırıldanarak ilerliyordum. Yemekhanenin kapısına geldiğimde şöyle bir içeri baktım bu vaziyette Gece Evimizin yakışıklı oğlanlarına görünmek istemezdim.Neyse ki yemekhane de 3-5 dedikoducu kızdan başka kimse yoktu en havalı halimi takınarak yemekhanenin büyük kapısından içeri girdim.Kızlar beni şöyle bir süzdü ve muhtemelen hakkımda dedikodu yapmaya başladılar,ah ne yazık! Kendime güzel bir salata ve bir dilim kepek ekmeği aldıktan sonra dedikoducu kızlardan uzak bir köşeye çekilmeye karar verdim.Yemeğimi yavaşça yememi fısıldıyordu içimden bir ses ama bana bakıp gülüşen kızların karşısında daha fazla oturmak istemiyordum.Tabağımı görevliye teslim ettikten sonra kızlara aşağılayan bir bakış attım ve yemekhaneden ayrıldım. Bütün tatlı uykum kaçmıştı.Önce Tv odasına gitmeyi planladım ama içerisinin çok kalabalık olduğunu görünce bahçede yürüyüş yapmanın hiçte fena olmayacağını düşündüm. Gece Evi'nin güzel ve büyük bahçesine çıktığımda etrafta Tanrı'mın çocuklarının rahatlatıcı sesini duyuyordum,Kalona'nın o anlamlı şarkısını mırıldanıyorlardı bende onlara eşlik etmeye başlamıştım. Uzun zamandan sonra ilk kez kendimi gerçek benliğime kavuşmuş bir şekilde hissediyordum. Biraz daha yürüdükten sonra bir Alaycı kuzgun yanıma geldi ve güzel gözlerini üzerime dikti onu yavaşça okşarken arkamdan bir ses duydum ve bu sesin sahibi Zoey'den başkası değildi ; ''Dikkat et!'' diye bağırdı.Telaşla ona baktım fakat o çoktan elementlerin adını haykırmaya başlamıştı bile bu Alaycı Kuzgunun canını yakıyordu ben de sessizce mırıldandım ; ''Yüce Kalona evladını koru,sana güveniyorum'' Neyse ki Alaycı Kuzgun hemen oradan uzaklaşmıştı,hemen ardından Zoey yanıma koşturdu bana sevecen bir şekilde sarılarak ''İyimisin yavrum?'' dedi.Bu tavrı içimde bir kusma isteği uyandırmıştı. ''İyiyim..iyiyim Rahibem teşekkürler'' dedim en sadık ses tonum ile ve gitmem gerektiğini söyleyerek yanından koşarak ayrıldım..
En son Jane Arthur tarafından Salı Ocak 26, 2010 4:22 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 4:21 pm | |
| Esen rüzgar saçlarımın dalgalanmasını sağlarken, bir yandan da ürpermeme neden olmuştu. Bu günü uğursuz kulan tek şeyin benim doğumgünüm olmadığını hissediyorum. Ah evet, bugün benim doğumgünüm. Aynı zamanda da ailemin ölüm günü...
Doğumgünü partimden olabildiğince uzaklaşmış ve insanların beni umursuyormuş gibi takındıkları o sunî 'İyi ki doğdun Shou!!' portresinin altındaki iğrenç yüzlerini görmekten kaçınmıştım. Bu günlerde tek başıma kalmaya çalışır ve doğu duvarına doğru kısa bir yürüyüş yapardım dolunay altında. Nedense benim doğumgünümde her zaman dolunay çıkar. Garip bir tesadüf ama güzel. Eskiden buna bir anlam veremezdim, ama şimdi anlıyorum. Nyx benim en zor günümde beni gözetiyordu hep. Ama bugün güzel dolunayı kapatan kara bulutlar kendimi çok [hem de ürkütücü miktarda] yalnız hissetmeme neden oluyordu.
Doğu Duvarını sağıma alarak önüme bakmadan yürüyordum. Hiç bir şey düşünmüyor sadece yürüyordum. Belki de bir şeyler düşünüyordum ama farkında değildim,ha? Kim bilir... Birden -şu olmadığını sandığım- düşünceleri [tıpkı gecenin sessizliğini bozduğu gibi] yırtan bir kanat çırpma ve vraklama sesi duydum. Bu küçük bir kurbağanın sesi değildi. Hayır, bundan eminim. Huzursuzca başımı kaldırdığımda tam karşımda kendi yansımamı gördüğüm bir çift kırmızı göz gördüm. Öylece durup birbirimize baktığımız 3 saniye, bana yıllar gibi geldi. Sonunda beynime yine söz geçirebilip de hareket ettiğim sırada o da benim boynuma doğru gagasıyla hamle yapmıştı. Ah pekala, bundan sadece omzuma aldığım derin bir kesikle kurtuldum. Peki da diğer saldırının kafamı bedenimden koparmaması için ne yapacağım? Ah aptal ben! Boş boş düşünmeyi bıraksam da reflekslerimin bana gösterdiği yolu izlesem nasıl olur acaba?
"Ateş, bana gel!"
Etrafımı saran ateş çevremde dönerken gömleğimin ve saçlarımın dalgalanmasını sağlarken yüzümü ısıtıyor ve bana huzur veren bir sıcaklık sağlıyordu. Kendimi bu 'şömine karşısı' hayalimden alı koyup şimdiki zamana dönerken karşımdakinin alaycı kuzgun olduğunu nerden anladığımı kendime sormadığımı fark ettim. Ah her neyse! Bu onun bir alaycı kuzgun olduğu gerçeğini değiştirmez sonuçta.
"Ateş, gecenin huzurunu kırmızı kötülüğüyle bozan her şeyi yak!"
Pekala kabul ediyorum ki amacım sadece karşımdaki alaycı kuzgunu yakmaktı. Ama ,sağ olsun, ateş ağaçlarda pusu kurmuş diğer alaycı kuzgunların da uzun çığlıklar eşliğinde küllere dönüp arından iğrenç bir koku ile havaya karışmasını sağlamıştı. Birden esen sert rüzgar dolunayın ortaya çıkmasını sağlamış ve içimde huzursuz sancılarla atan kalbimin rahatlamasını sağlamıştı. Pekala sanırım bu doğum/ölüm günü trajedisini atlatıp şu alaycı kuzgunları Yüksek Rahibelere haber versem iyi olacak. Ve Nyx, beni gözettiğin için sana teşekkür ederim...
out: baktım herkesin bi elemental gücü var dedim bari benim de olsun deneme rpgsinde. Sonuçta bu filler gibi bir şey... Ana kurgudan bağımsız... | |
| | | Vnna Carolina
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 22/01/10
Kişi sayfası Değişim: (50/100) Vampir gücü: (85/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Salı Ocak 26, 2010 9:37 pm | |
| Büyük koridor'da Raidonla derslerimiz ayrı olduğu için ayrıldık... Yanlız başıma kütüphaneye doğru ilerliyordum.. Doğal olarak başıma geliceklerden habersizdim.. Gerçeği söylemek gerekirse korkuyordum..
Radion'u düşünüp rahatlamaya çalıştım ve kütüphaneye doğru yürümeye devam ettim.
Çok geçmeden bütün düşüncelerimi kesmeye bir kanat çırpılması yetmişti.İrkilerek adımlarımı hızlandırmaya başladım.Şunu biliyordumki bir alaycı kuzgun vakasında daha korkup çığlık atmayacaktım.. Her zaman yanımda Radion olmıcaktı... Ama o kadar hızlıydıki birden önümü kesti ve bana saldırıcak pozisyona doğru geçti.Korkunç derece büyük kanatları vardı bu kanatlarla bir insanı 5 saniyede öldürebilirdiniz...
Ama ben insan değildim...Bana bakarak kendinden emin bir şekilde gülüyordu..Benim yapacağım hamleden haberi yoktu.. (Gerçi benimde böle bir hamle yapacağımdan haberim yoktu...) Tam bu sırada açık pencerenin dışından gelen hava sanki bana bişiler der gibiydi.. İçimdeki havanın gücünü hissettim..O anda havayla ilgili bir gücümün olduğunu anlamıştım.. İçimden"Nyx! bana yardım et gücümü kullanmama izin ver..." dedim...
"Hava bu alaycı kuzgunun bana zarar vermesini engelle,bana gel!" diye havaya seslendim ve aynı hızla hava alaycı kuzgunu geri püskürtmüştü...O çirkin sesiyle kuzgun çığlık attı ve geriye savruldu..Kuzgunun gitmesinden emin olduktan sonra Havaya teşekkür ettim ve onu geri gönderdim..Bu olanları Zoey 'e anlatmak için onun odasına doğru koştumm...Ve bütün olanları Zoey'e anlattım... | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Deneme Sınavı Çarş. Ocak 27, 2010 7:01 pm | |
| Shou'nun odasından çıkıp kendi yatakhaneme doğru yürürken bitkinliğimi daha fazla gizleme gereği görmedim. Gri bulutların arasında güneş son ışıklarını vuruyor, fakat vampirlerden yana olan bulutlar, bize ulaşmasını engelliyordu... Soğuk kız ayazında keskin rüzgar çığlak bacaklarımı yalarken; pardesüme iyice sarınmıştım. Saçlarımın derimden ayrılacakmış gibi savrulup uçuşmasına aldırmadan rüzgara karşı gelerek onun geldiği cepheye doğru ağır ve sağlam adımlarla ilerliyordum. Yüzüme çarpan soğuk güneş beni biraz olsun kendime getirebilmişti, en azından derste uyumak zorunda kalmayacaktım. Ve bütün bu olanların ardından, Shou ile aramızdaki bağın daha da kuvvetendiğine yemin edebilirdim. Yani; birbirimizi kendi kişisel arzularımız için kullanmıyorduk, aslada öyle birşeyin olabilme olasılığını düşünmemiştik. Sadece tüm benliğimizi ve aklımızı ilk önce kalbimize, sonra ise birbirimize sunmuştuk. Ve zannımca bu, eğer karşınızdaki kişiye karşılıksızca ve deli gibi aşıksanız asla yanlış bir şey olamazdı...Ve Shou'yla tüm yaşadıklarımız, birbirimize beslediğimiz aşkın bir göstergesiydi. Ve ben asla pişman değil, ondan öte çok daha mutlu ve tatmin olmuş gibi hissediyordum.
Yatakhaneye doğru ilerlerken soğuğun tüm bedenimi delip geçmesi göğsümü acıtıyor;fakat bu acının ardından aldığım her soluk bedenimde öyle serin bir hava bırakıyorduki tüm damarlarımı buzla dolduruyordu sanki. Nyx'ten dışarıda kalanları korumasını, ve onlara gecenin pusuyla battaniye olmasını dilerken duyduğum acı çığlık yerimden sıçramama neden olmuştu. Acı çığlık ne kadar doğru bir kullanımdı bilmiyorum, bir çığlıktan çok bir kuşun çığırmasıyla avı olan kurbağanın birbirine karışmış verdiyonu gibiydi. Öyle bir karışımdı ki bu, kuşun sesinin altında kurbağanın sesinin titremeleri birleşiyor, ortaya değişik bir efekt saçıyordu. Ve bu ses gibi, sesi çıkaranıda gördüğümde bir an tüm dünya ile birlikte cehenneminde buz tutmuş olabileceğini düşündüm. Gördüğüm en korkunç manzara, insan uzuvlarına sahip, yılanın tıslamasını andıran garip ve dev bir kuştan ibaretti. Kocaman insan gözlerini kısıp bana deli gibi tıslarken kedim Nefertiti'nin ardımda bitip ona aynı şekilde karşılık vermesi bir oldu. Ahh, cidden bu küçücük boyuyla beni koruyabileceğini mi düşünüyor? Meeh, pek sanmıyorum; zira öyle olsaydı arkama saklanmaktan vazgeçerdi.
Kuşumsu varlığın bir kez daha çığırmasının ardından bana göre sol tarafında olan insan ayağıyla altındaki karları itip, bana doğru geldiğinde, acı dolu çığlığım sis dolu akşam üstünü yırtıp geçmişti. Etrafıma doladığı buz gibi ve canlı olduğunu hissettiğim kanatları beni ürpertiyor, boynuma doladığı kafasından tarafa bakarak göz göze gelmekten kaçınarak başka yönlere doğru gözlerimi deviriyordum. Ben ne yapacağımı düşünürken,Sookie'nin ölümünden sonra düzenlenenayinde Yüksek Rahibe Zoey'in bana verdiği elementi hatırladım. O ateşi çağırdığında; usulca bedenimde gezinen ve bedenimi ılıtan ateş, beraberinde kamp ateşlerinin sıcağıyla dolan kokusunu da getirmişti o zaman. Yapabileceğim tek şey olan Nyx'e yakarışlarımın ardından denemekten bir zarar gelmeyeceğini düşünerek ateşi kısık ve fısıltılarımla savaş veren bir ses ile ateşi çağırdım.
" Bizi ısıtır, bedenimizdeki tüm acılar ile beraber keder ve pişmanlığı yakarsın. Şimdi sana ihtiyacım var.. Ateş, bana gel ve o tatlı sıcağınla güç ver!"
Ahh.. Şu insanımsı mahlukatın buz gibi kolların ve kışın ayazındayken ısınma duygusundan tamamen arınıp kopan ruhumla bedenim, tekrar birleşerek bana güç veren ısıyla iş birliğine başlamıştı resmen. İlk başta bu ısı sadece bedenimi harekete geçirmek içindi, fakat elime gelen tüm şu pis ve iğrenç bir şekilde gecenin rendine bürünren tüyleri avucuma toplayıp yolduğumda, boynuma başını dolayan varlık, derin bir kesik ve acı dolu bir çığırmayla beraber beni bırakmıştı. Bembeyaz örtünün üzerini ıslatan kanımın üzerinden, az önce yolduğum tüyler uçuşuyordu. Şu çizilen portre tüm masumiyet ve iyi niyetimi saran korku ve dehşetin üstünü kapatarak bana bu duyguların iyice sarılmasını sağlayan tüm korkularla kederleri anımsatmıştı bana. Sol elimi boynumun sağ tarafındaki yaraya bastırarak benden uzaklaşan mahlukata çevirdiğimde, o günkü sosyoloji dersini dinlediğim için kendimle gurur duydum. Bir zamanların ünlü Cherokee efsanesi olan alaycı kuzgunlar nesiller boyunca yankılattıkları kehanetleriyle geri dönmüş, fakat yeryüzünden uzaklaştırılarak zifiri gökyüzünde babaları ve kraliçeleri Tsi Sigili ile kaybolmuşlardı. Ne işleri vardı ki şimdi buralarda? Yoksa geçen gün profesörlerin beni uyardığı konu bu muydu? Zihnimi toparlamaya çalışarak tüm enerjim ile ateşim gücünü sağ elime akıtmayı denedim. Yeterince güç toplayınca elimdeki görünmez ateşin ardından gözüken karı titreşimli göstererek kendini beyan ettiğini, ve elimi yakmadan ucundan gri ince dumanlar çıktığını farkettiğim ateşin enerjisiyle yeniden bana dönen Alaycı Kuzgun'a baktım ve ayaklarımın üzerinde durmaya çaba harcayarak vücudumda kalan son enerjiyle sözü devralıp sabızsızca bekleyen elementimi harekete geçirdim.
" Ateş! Varlığında bizi korkutur, yokluğunda ise hasret uyandırırsın. Senden bana Nyx'in huzurunda yardım etmeni ve gecenin tüm huzurunu bozan şu alaycı kuzgunla yandaşlarını yakarak ıslah etmeni istiyorum! "
Acı çığırışlar yerini yüzyıllık bir ceset gibi kokan iğrenç bir dumana bırakmış, fakat tipinin başlangıcındaki rüzgar ateşin sıcaklığıyla yalağımı yaladıktan sonra tüm külleri ve kokuyu alığ geriye sadece soğuğu bırakmıştı benim için. Yumuşacık karların üstüne kendimi atarken, yemin ederim daha gözlerimi kapamadan birilerinin beni bulması ve yüksek rahibelere götürüp yaralarımın giderilmesi için yardım etmesini umarak derin bir yorgunluk ve acıyla gözlerimi geceye kapamıştım. Uyumadan önce gördüğüm son şey ise, giderek kısılan gözlerimin içinde büyüyen dolunayın yansıması olmuştu...OUTR: Elementimi cidden bir ritüelde bana verilen yere göre seçtim. Fakat asıl rpde bu elementin yine benim olduğunu savunuyor değilim. Bu da bir ditnot olarak kalsın... Ha bu arada, ateşe verdiğim komutlarıda kafadan attımxD
Desu note: 66 rp satırı+6 boşluk:toplam 72 satır | |
| | | | Deneme Sınavı | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|