Jenny Ekici
16
Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim desem yeridir.Aslında son bir kaç ay, bunun için geçerli nedenlerim vardı.Düşünmüş olsaydım bile, böyle olacağını asla tahmin etmezdim.
Sıradan bir kız olduğumu hep biliyordum.Hayal aleminde mutlu olan gerçek dünyanın yalan olduğunu düşünen sıradan bir kız.
Bir gece her zaman dolaştığım sokaklarda eve dönerken izlenmekte olduğumun farkındaydım , serseri peşime takılmıştı. Gerçekten korkmuştum. Kendi kendime ağlamamam gerektiğini tembih ettim. Önümde gidecek çok yolum vardı. İzimde olduğu son nokta , dönüp baktığımda yorgun gözlerime dikkatle baktı. Öylece ilerlerken düşünmeden edemiyordum.Paniğe kapılmak yerine gözlerimi kapatıp onu düşündüm. ' Tanrım '. Ve koşmaya başladım... Koştum ve koştum. Nereye geldiğimi merak ediyordum.Belki de çok uzak bir yerde değildim.
Dolunayın süzülen ışığının altında bir insan silüetine bürünmüştü adeta. Her şeyi ile o kadar benzersiz ve etkileyiciydi ki ! ... Tüm ay ışığı onun üzerinde toplanmıştı sanki. Adeta tutulmuştum. Onu deniz kıyısında hayal ediyordum , teninin deniz gibi parladığını ... Güneşi kıskandıracak kadar parlak , denizleri imrendirecek kadar duru bir güzelliği vardı. Ona soracak o kadar çok sorum vardı ki... Şimdi yüzünü daha net görüyordum. Ve sesini duydum.Bütün bu korkularımla ve ümitsizliğine rağmen çok mutluydum .Beni gerçeklerden uzaklaştıran hayal gibi görünen Tanrıçaya o kadar dalmıştım ki benimle konuşmasıyla hayata geri dönmüştüm.
' Korkmana gerek yok kızım.Sen özelsin '
Hiç bir şey söyleyememiştim.Nutkum tutulmuştu galiba. Son bir kez süzülen ışıkta yüzünü görünce 'Gitme' diye haykırmak istedim.Çok geç artık çok geçti. Son kez gülümsedim.Işığına,büyüsüne kapılmam dan olsa gerek karşımdaki serserinin beni izlediğini fark etmemiştim.Aslında tam olarak fark etmediğim de;onun serseri değil bir iz sürücü olmasıydı.
Ve o günden sonra Gece Evi benim yuvam oldu...