Clair Anna Shinesun
Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 06/02/10
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (94/100) Sağlık: (80/100)
| Konu: Clair Lune Shinesun C.tesi Şub. 06, 2010 2:42 am | |
| Clair Lune Shinesun 17 yaşında -Hayat Hikayesi- Zaman yolcusu olmak hayatı sizin için pek kolay kılmıyor.Ömrümü tarihten tarihe atlayarak geçirdim ve tüm bu olanların hiçbir anlamı yok.Süper kahraman olmayı çok istesem de benim zaman yolculuğum tamamen sebepsiz.Zamanla bunu eğlenceli bir serüven gibi düşünmeye çalışmama rağmen asla belli bir evim, ailem ve arkadaşlarım olmadı.Kendimle yetinmeyi öğrendim.İçimde ağladım, içimde sevdim ve kısa ama mükemmel arkadaşlıklar kurmaya çalıştım. 12. yaşımı yeni doldurduğum bir perşembe günü doğum günü pastamı üflerken ortadan kaybolmamla maceram başladı.Nereye gittiğimi tam olarak hatırlamıyorum çünkü delirdiğimi düşünmüştüm.Eve geri döndüm...Sanırım 108. yolculuğumdaydı. Onları gördüm.Acı boğazımı kavurucu bir sıcak gibi delip geçse de asla gidip onlara kendimi göstermedim.Gene yok olacağımı bile bile onlara gidemezdim.Daha önce yeterince üzülmüş ve şaşırmışlardı.Uzaktan izlemekle yetinmeyi denedim.Gülümsemelerini, ikisinin de gamzelerini...Ve henüz bir saat olmadan yeniden yok oldum.Nereleri gezdim tam olarak hatırlamıyorum.Kral Arthur Dönemi'nden Uzay Çağı'na kadar dolandım.Gelecek ve geçmiş benim için tamamen kararıp, yalnızlık içimi eritip giderken 2032 yılının bir yaz günü kendimi bir cafenin ortasında buldum.Asıl tuhaf olanı ise insanların bana dönüp "Merhaba" demeleriydi. "Sen de zaman yolcususun demek."dedi içlerinden biri gülerken...Cafenin otantik kapısından içeri eski İngiliz beyfendilerini hatırlatan bir adam girdi.Kıyafetleri tamamen kraliyete aitti.Yarı kovboy filmlerinden çıkmış bir hali vardı.Cafe'nin sıcak havası açılan kapıyla biraz dağılırken etrafa göz gezdirdim.Etrafta çok sayıda garip elektronik eşyalar olsa da cafenin bahçesi çiçeklerle doluydu.Belki de insanlar akıllanmıştı.Turuncu duvalar cafeye renk katarken, çiçekler temaya uygun bir şekilde beyazdı.Mavi gökyüzüne benzetilmiş tavanlarla kendinizi kötü hissetmenizin zor olacağı bir yerdi.Dikkatim yeniden cafedekilere yöneldi.Her türlü insan vardı.Cafe pek kalabalık olmasa da bahçeden gelen çocuk sesleri ve çalan violin sesinde huzur buluyordunuz. "Onu boğmayı kesin." Gözlerimi ona çevirmiş moron moron bakarken sözlerine devam etti. "Bir zaman yolcusu ne demek bilmiyorsunuz sanki! Belli ki eski bir dönemden geliyor.Anlamadığını farketmiyor musunuz?" Güçlü sesi nedeniyle cafedeki tüm insanlar ona dönmüştü. "Ahbap! Sinirlenmene gerek yoktu." dedi içlerinden biri beni süzerken. "Siz popülerliğinizi artık kaybettiniz.Yeni vampir- kurt adamlar süper fantastik.Buna ne dersiniz?"Cafenin tamamı bu konuşmaya dalarken garson kadın masama bir kahve bırakıp göz kırptı.Kafeinin kokusu cazip gelse vücudum kıpırdayamayacak kadar şaşkındı.2032'de insanlar zaman yolcularını biliyor muydu? Hatta kurt- vampir adamlar mı vardı? Gerçekten kötü hissediyordum. "Nasıl hissettiğini biliyorum." dedi kahvesini alıp yanıma otururken."Ben de zaman yolcusuyum." Halinden memnun gibiydi. "Daha önce zaman yolcusu diye bir şeyin var olduğundan bile haberim yoktu" dedim gülerek. Kendimi rahatlamış ve sıcak hissediyordum. Biriyle böyle rahat konuşmayalı ne kadar olmuştu? "Evet, buraya gelene kadar ben de delirdiğimi düşünüyordum.Fakat..."dedi ve kahvesinden bir yudum aldı."İğrenç değil mi?"Ne demek istediğini anlamıştım.Zaman yolcusu olmak berbattı.Yüz ifademe kıkırdadığı farkettim, güldüğünde çıkan gamzesi beni evimde hissettirmişti. "Umrumda değilmiş gibi davranmaya çalışıyorum." dedim gülerek.Kahve gerçekten mükemmeldi.Annem kesinlikle 2032'de yaşamalı diye düşündüm. "Kesinlikle...Ben hırsızlık yapıyorum gittiğim yerlerde yaşamak için ya sen nasıl ayakta kalıyorsun bu maratonda?" "Sana benim yapmadığımı kim söyledi?"[/i] dedim gülerek.Gözleri gözlerimde sabit dakikalarca birbirimize baktık. "En kötüsü de yalnız olmak." "Evet.Yalnızlık..." dedim gözlerimi kaçırırken. "Ah lanet olsun tam da sırasıydı! Bana ismini söyler misin?" Endişeli görünüyordu. "Cl..Clair Lune" "Clair 23 Nisan 1990 tarihinde Paris'de aynı yerde olacağız.Seni bekleyeceğim." Ben tam bunu nerden biliyorsun diyecekken o ortadan yok olup gitti.Söylediği gibi 23 Nisan 1990'a gittiğim bir gün onu caddenin karşısında onu gördüm.Gözleri etrafı tarıyordu.Fakat yanına gitmedim.Eğer gidersem, eğer yeniden gülümsemesini görürsem ona aşık olacağımı biliyordum.Ve sonra o ya da ben ortadan kaybolucaktık.Birkaç saat için bunu göze alamazdım.Bağlanmamak üzere yemin etmiştim.Başka bir tarafa dönerken gri gözleri bana odaklandı ve gülümseyerek el salladı.Karşıya geçmek için arabaların durmasını beklerken yok olacağımı anlamıştım.Son kez gülümsedim.Karşılığında daha önce görmediğim mutlu dolu bir yüz armağan etti bana.Ve yok oldum.Fakat çok geçti, aşık olmuştum. Zaman yolcusu olarak geçen yıllarımı bu olayı düşünmeyerek geçirdim.Beynimin belli bir bölümünde mühürlüydüler.Ve bunun şokunu henüz atlatamadan yeni bir zamana yol aldım.2056...Etrafta gördüğüm şeyleri tanımlamak imkansızdı.Zihnimin kabullenemediği pekçok yaratık...Vampir ve kurt adamlardan da öte! Midemdekileri dışarı boşaltırken yeni bir zaman beni bekliyordu.Tarihi net olarak görememiştim.Yolumu kaybetmiş bir şekilde, yeni zaman akımının gelmesini beklerken karşımda birden soluk benizli ve alnında hilal işareti olan bir adam geldi. "Gece Evi seni seçti Clair!" Ve o anda tek yapabildiğim gülmekti.2056'yı gördükten sonra artık bu tür şeylerden etkilenmemeyi öğrenmiştim.Ve arkamdan o sesi duydum.Gölge onu ele veriyordu. "Clair..."Betimleme eksikliğimin farkındayım.Acele yazdım. | |
|
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Clair Lune Shinesun C.tesi Şub. 06, 2010 4:21 pm | |
| Clair de Lune güzeldir. xD Herneyse. Hikayen güzeldi. Renk düzenlemeleri (33 puan üzerinden): 30 İmla ve yazım kuralları (34 puan üzerinden): 31 Betimleme (33 puan üzerinden): 33
Vampir Gücün = 94
Gece Evi'ne hoşgeldin! | |
|