House of night rpg House of night rpg |
|
| ~ Revir ~ | |
|
+4Shou Shuichi Stevie Rae Johnson Keiko Kitagawa Zoey Redbird 8 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: ~ Revir ~ Paz Ocak 10, 2010 8:36 pm | |
| | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 10, 2010 9:20 pm | |
| Ah, hadi ama... Bir günde ikinci kez aynı boşluğu duyuyorum bedenimde... Farkı odamda değildim. Neredeyse tamamı beyaz bir odadaydım, revirde. Bir rengin hiç bu kadar uyuz olduğunu görmemiştim...Şu ana kadar... Gerçi şuan hayattan son derece memnunmuş gibi davranmanın sırası değil... Şuan önüme tek bir şey hariç ne koyarlarsa koysunlar tepkim değişmezdi. Shou...
Shou demişken, bu sefer yanımda o yoktu. Onun yerine bende hiç aşinalığı olmayan birisi vardı. Derin bir iç çekerken, sızlayan bedenimde, kanımın dolaştığı her damardan haberdar oluyordum. Meeeh, hiçte öyle 'aman aman' birşey değil...
Sağ elimi kaldırıp kolumu gözlerime siper edercesine yüzüme koyarken, olanları hatırlamaya çalıştım. Pekala, evet... Kafayı yemiştim. Tam anlamıyla. Fakat bunun nedenini aynı haftada yaşadığım zilyon tane olaya bağlıyorum. Pekala, işin özeti şu;
-Shou'yla çıkmam[ditnot: Bizimki çıkmaktan da öte bir şey... Şöyleki;] -Shou'yla tapınakta basılmamız -Shou'nun kanını nasıl olduğunu bilmeden içmem -Shou'yu çalacakmış gibi bakan gothic'lere karşı duyduğum öfke -Shou'nun evlilik teklifi vs vs...
Bunun dışında, - Yeni oda arkadaşım -Yeni oda arkadaşımın ölümü üstüste yaşadığım ve son derece ironik iki travmadır...
Yani gerilip daralmam gayet normal. Sanırım... Kolumu biraz alnıma doğru kaydırıp gözlerimi açtım. Lanet olsun, bedenimdeki acı diner dinmez, buradan defolup gideceğim! | |
| | | Stevie Rae Johnson Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 196 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 10, 2010 9:57 pm | |
| Stevie Rae koridorda bayılan öğrenci Keiko'yu revirde ziyaret etmeyi düşünmüştü.Bu kötü olayların başlangıcı GeceEvi'ndeki öğrencilerin ruhunu da etkiliyordu onlar farkında olmasa bile..Yavaşça kapıyı tıklattı ''Girebilirmiyim?'' dedi.Keiko profesörünü görünce ayağa kalkınmaya yeltendi ''Lütfen otur Keiko..'' dedi Stevie Rae gülümsemeye çalışarak. ''Neyin var?'' diye sordu Keiko'nun hissetiklerini anlatmasını ümit ederek | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 10, 2010 10:08 pm | |
| Bayan Johnson'a olanları anlatmak için hafifçe doğruldum...
"Şey... Ne olduğunu tam bilmiyorum, efendim. Sadece, kendimi boğuluyormuş gibi hissedince daha fazla orada duramayarak o ortamdan olabildiğince uzaklaştım ve, kendimi profesörlerin yatakhanesine giden koridorda buldum. Daha fazla dayanamayaınca bitap bir şekilde yere yığıldığımı anımsıyorum. Ama bayılmamıştım. Aksine, o tenimi buz kesen şeyi tekrar hissedene kadar, hala uyanıktım, efendim. Sonra... O [Beni buraya getiren çocuğu işaret ederek] beni buraya kadar getirmiş ve, ah.. Burada gözlerimi açtığım a.madan önce hatırlayabildiğim tek şey o iğrenç his, profesör... Ama, sanırım hala bir şok geçiriyorum. Sonuçta Sookie öleli tam bir gün bile olmadı, efendim..."
diyerek kafamı eğdim. Heh, aslında onla alakalı olmadığını biliyordum. Eğer travma geçirseydim, az önce saydığım tüm nedenler yüzünden olurdu, ki onların Shou'yla ilgili tüm kısımları çok iyiydi... Yani,şey... Kan içme ve basılma olayları dışında, gayet iyi... | |
| | | Stevie Rae Johnson Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 196 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 10, 2010 10:46 pm | |
| ''Bu garip duygular şuan için hepimizde var'' dedim,olanlara sinirli bir ses tonu ile Keiko ürkmüştü fakat ona kızmadığımın farkındaydı. ''Bu günler geçicek beraberce atlatacağız'' diye mırıldandım ve revirden ayrıldım. | |
| | | Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Ptsi Ocak 11, 2010 9:49 pm | |
| Derse girmek için çıkarken revire uğradım. Keiko'nun rahatsızlanma haberi geç olsada kulağıma gelmişti. Keiko yatağında uyuyordu. Alo? Az önce bir çaylak rahatsızlandı. Ben ne yapıyordum? Arkadaşlarımla gırgır. Çok sorumsuzum. Yada gerçekten önemli sorumluluklar atlattığım için bunlar tuhaf gelmeye başladı. Anlamıyorum. Hızla Keiko'nun yanına geldim. Keiko! Ah, ne oldu sana yavrum? dedim ve hızla yanına oturup elini tuttum. | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Ptsi Ocak 11, 2010 10:27 pm | |
| Lanet olsun! Lanet olsun! Lanet olsun! Kaç kez mesaj atmışlar Keiko bayıldı diye! Ben ne halt yiyordum? Ah doğru ya uyuyordum! Kim bilir ne oldu Keiko'ma... Endişeden revirin yerini bile unuttuğum için okulda bayağı bir dolaşıp kendime olan sinirimi defalarca katladıktan sonra sonunda şans eseri olarak bulabildim reviri. Tam içeriye dalacakken Prof. Zoey'nin içeride olduğunu fark ettim. Lanet olsun! İçeride olmak için farklı bir zaman seçemez mi yani?
Kapının önünde beklemeye başladım. Çıt çıkarmıyor, sadece endişeli gözlerle Keiko'yu izliyordum. Ne olmuştu ki ona? Yoksa biri bir şey mi söyledi? Sookie olayının onu bu kadar etkileyeceğini bilseydim, Sookie'nin başını okşamak yerine Keiko'nun gözlerini kapatırdım. Lanet olsun! Onun Keiko'yu etkileyebileceğini nasıl akıl edemedim? Ah doğru ya... Ailemin ölümünü düşünmekle meşguldüm... Bir kere de bir şeye yarasalar şaşırırım! Bana öğrettikleri iki şey var, biri yürümek biri konuşmak! Bir aile bu kadar mı yararsız olur? Belki de bu kadar olgun[ama bir o kadar da aptal] olmamın sebebi küçüklüğümdür ha? -Ailemin gözlerimin önünde iz sürücüler tarafından ısırılması -Bu yüzden geceleri evde kalamamam -Yıllarca aynı sahneyi kabuslarımda ezber etmem -Yaşama ailesiz ve sorunlu biri olarak başlamam
Bence yeterince sebep var. Ama bu sebepler hiç bir şeyin çözümünü oluşturmuyor! Lanet olsun! Hayatımda olan en iyi şey[daha doğrusu tek iyi şey] Keiko. Ve şimdi o yatakta öylece yatıyor. O kadar biçare görünüyor ki. Ve ben onun yanına gidip saçlarını okşayamıyorum bile. Ona yanında olduğumu gösteremiyorum lanet olsun!! | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Çarş. Ocak 13, 2010 12:00 pm | |
| Profesör Johnson gittikten sonra haklı olup olmadığını düşündüm. Ah, hadi ama... Nedensiz yere neredeyse tüm benliğimi başka birisi yönetiyormuş gibi davranmıştım[kısacası, aklımı yitirmiştim.Bir anlığına.Şu an gayet iyiyim, sanırım.] ama o anda yaşadığım tüm hisleri hatırlıyordum. Neden sonra, ben hala bunları düşünürken, profesör Redbird'ün sesiyle kendime geldim. Yüksek Rahibe'm. Ah, nyx, ne zamandan beri bu kadar olay olmaya başladım ben?!
Profesör Zoey'n telaşlı sesi benide telaşlandırmıştı. Ne yani, bayılmam bu kadar mı olağanüstü inanılmaz kötü birşey?!... Gözlerimin buğulanmasına mani olamadım. Hayır, bunu istemiyordum. Kesinlikle O'nu birkez daha görmeden [eğer öyleyse tabii.. Yoksa kesinlikle ölmeyi/ölmesini istemiyorum!] Değişim'i reddetmek istemiyordum.Shou'yu... Ama hey, tüm gözeneklerimden kan fışkırmıyor, değil mi? Bu iyiye bir işaret. Yani en azından, yakın zamanda hala hayatta olacağıma dair bir işaret. Yüksek Rahibe'min sorusuna güçlükle;
"Ben, bilmiyorum... Boğuluyordum, kaçmaya çalıştım ve... Kendimi profesörlerin yatakhanesinin önünde buldum. Çok korkmuştum, orada beklersem belki bir profesör gelir diye umarak oturup başımı duvara yasladım. Neden sonra... Şey, bedenim buz kesti ve ben, inanılmaz bir acı duydum, efendim."
Nokta. Bu muydu yani? Hayır, hislerimi tarif etmem olanaksız, anlıyor musunuz? Nedensiz bir şekilde[!] delicesine ağlamak isterdim, dakat kimseyi daha fazla paniğe kaptırmaya niyetim yok. Sesim, bouk bir fısıltıyla karışıp, öyle dudaklarımdan kelimeler halinde dökülüyordu.
"Profesör Redbird, herşey birden oldu. O yüzden pek birşey hatırlamıyorum. Yemekhanede Karanlık Kızlar'ın masasına oturmadan önce içimde bir sıkıntı vardı, daha sonra bedenime yayılan o sıkıntı sanki boğazımda iki ele dönüşerek beni boğmaya başladı ve ben... Dayanamayarak kaçtım işte. O soğuk şeyi de daha sonrada hissettim,ona benzer fakat daha korkunç... Ondan sonrasında hiçbir şey net değil, buraya nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum. Sadece bir çaylak tarafından getirildiğimi öğrendim o kadar. Ama muhtemelen lanet olası bir travma olmalıdır... Yani, öyledir, değil mi? Birkaç gündür biraz gergindim ve sanırım sonuç olarak, böyle oldu. Fakat deminde söylediğim gibi, tek hatırladığım bunlar, efendim."
Bundan kesin emin miydim, bu soruyu sadece koca bir 'hayır' ile cevaplıyorum. Ama ne profesörleri,ne arkadaşlarımı,ne Shou'yu ne de varlığımı 1 mil uzaktan hissetseler bile korkan ailemi gereksiz yere telaşlandırmak istemiyordum. Ailem demişken, son ailelerin ziyaretinden bu yana hiç haber almadım onlardan. Hah, gerçi beklemiyordum ama, neyse. Ciddi ciddi onları yiyebileceğimi düşündüklerini biliyorum[Evet, onları 'yiyebileceğimi' düşünüyorlar. Sanırım vampire değilde bir çeşit mutanta dönüştüğümü ve onları ızgara yapmak için fırsat kolladığımı düşünüpte aramıyor olabilirler. Yani bu, zeka seviyeminde insanlığımla beraber gittiğini sanıp, ben onlardan haber almayınca 'Herhalde ölmüşlerdir. O halde başka birilerini yemeliyim' diye düşündüğümü sanıyorlar. Ama asıl akıllarını yitiren onlar. Birkere vampirler insan yemez, veya bağışçılar dışında kanlarını içmez! Tanrım...">.> Daha çok kitap okumalılar,özellikle dönüştüğüm şey hakkında, ama o bilim-kurgu ya da fantastik türde olanlardan değil...Aile sendromunu çekecek halde değilim çünkü!] Ve Shou'yuda endişelendirmek istemiyorum. Hey, bir dakika! Yemekhanede ayağa fırlayıp birşey demeden kaçıp gittiğimde endişelenmiş olan o lanet olası karanlık kızlar ve erkekler, profesörlere haber verdikleri gibi Shou'ya da haber vermiş olabilirlerdi. [ Keiko'ya koca bir '0' daha! Hah, hiç şaşırmadım... Hayatım hep eld var sıfırlarla dolu zaten... Bugüne kadar hayatımın bana yüzünü asmadığı ve şansımın bana sırt çevirmediği tek an, Shou'yu karşıma çıkardığı an oldu. Gerçi bu bütün sıfırlara değer, ama... ] Benim için ne kadar endişelendiğini biliyorum, birde bu olaydan sonra kendisini benim için daha zararlı hissetmesinden ve üzerime titremesinden korkuyorum. Çünkü ben ona yakın olmak istiyorum, onu seviyorum ve yanında güvende oluyorum; ama Shou birbirimizin kanını hiç farketmeden içtiğimiz o olaydan sonra, kendini o kadar suçladı ki... Benim için daha fazla üzülmesini istemiyorum, ama lanet olası hayatım, daha yeni yakaladığım şansın içine etmekten geri durmuyor! Lanet olası... | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Çarş. Ocak 13, 2010 11:38 pm | |
| out: prof. apla seni bekliyok.. | |
| | | Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Perş. Ocak 14, 2010 7:56 pm | |
| Sanırım çaylağın ölümü seni çok yıprattı. Bunun için sizleri uyarmıştım. Yani, her şey olacakmış gibi hazır yaşamanızı, ama bunu kafanızda çok fazla büyütmemenizi. Keiko, Tanrıçamız hep yanımızda. Bunu asla unutma. Ve, bunu söylemekten nefret ediyorum. Sana söylemeli miyim bilmiyorum, ama Gece Evi'nde ters bir şeyler oluyor... Bu kadarını bile söylememeliydim! Ama... Karanlık Kızlar'ın liderinden böyle bir şey saklamam doğru olmazdı. Ama ona daha fazlasını söylemeyecektim. Yani, Huysuz Aphrodite'in görüşünü... Kalona ve... Büyük olasılıkla Keiko'ya böyle hissetirmesini sağlayan Alaycı Kuzgunlar. Tamam, bundan ben bile emin değilim. Fakat Kuzgunların dirildiğini gösteren ufacık bir belirtiyi ben de yaşamıştım.... Demek istedim ki, kötülük her yerde. Ve her an şu duvarların arasından içeriye sızabilirler. Beni anlıyor musun tatlım? dedim. Gece Evi'nin eski karanlık günlere dönmesini istemiyordum. Ah Tanrıçam! Neden hiçbir şey yolunda gitmez ki? | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Perş. Ocak 14, 2010 10:05 pm | |
| Kafamdaki tüm karmaşa profesörün söylediklerinin beynimde yaptığı yankılarla aniden kaybolmuştu.
".... Ve, bunu söylemekten nefret ediyorum. Sana söylemeli miyim bilmiyorum, ama Gece Evi'nde ters bir şeyler oluyor...Demek istedim ki, kötülük her yerde. Ve her an şu duvarların arasından içeriye sızabilirler. Beni anlıyor musun tatlım? "
Sanki erkek arkadaşıyla gizli gizli buluşurken babasına yakalanmış ve 'Biz sadece arkadaşız!' tipinden bahanelerle kazı çevirmeye çalışan bir ergen gibi çıkmıştı sesi. Ama daha önemlisi 'Gece Evi'nde ters bir şeyler oluyor...' sözünün beni iliklerime kadar korkuttuğu gerçeğiydi. Kendim için korkmadığımı biliyorum, ama Sookie'nin ölmesi, Keiko'nun bayılması, ve şimdi de bu. Endişeleniyorum. Sookie Keiko'nun oda arkadaşıydı. Yani sanki kötülük Keiko'ya ulaşmaya çalışıyor ama ancak etrafında turlar atabiliyordu. Bu düşünce midemin hem ekşimesine hem de bulanmasına yetmişti. Onsuz bir hayat hayal edemiyorum. Daha doğrusu; etmeye korkuyorum. Ya kötülük sonunda Keiko'ya ulaşırsa? Büyük ihtimalle onu korumaya çalışır ama hiç bir şey yapamam; tıpkı Sookie'nin ölümünü izleyip hiç bir şey yapamamam gibi. [Neden bilmiyorum ama hâlâ onun ölümünden kendimi sorumlu tutuyorum. Çaylaklar değişimi reddettiğinde yapılacak bir şey olmadığını pekala ben de gayet iyi biliyorum, ama öylece oturup seyrettiğimi bilmek midemi bulandırıyor.]
Bu riskler beni öyle germişti ki yumruklarımı sıkarak kanatmıştım.[Bunu nasıl becerdiğimi sormayın. Ben de bilmiyorum. Tek bildiğim şu anda sağ elimden koyu kırmızı sıcak sıvının kan olması.] İçeriye girip Keiko'ya sımsıkı sarılıyorum. Sanki ona sonsuza dek sarılırsam kötülükler ona erişemez. Bana çarpıp geri döner. Veya belki önce beni yok eder de Keiko'suz bir hayat yaşamak zorunda kalma [hayali bile bu kadar kötüyken gerçeğini yaşamaktan ölesiye korkuyorum.] riskimi ortadan kaldırır. | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Perş. Ocak 14, 2010 11:45 pm | |
| outr: Damgalanma olayımız yüzündn seni bir göriymde rp kasalım, Shou kun ^^
intr:
Eh? Tehlike? Gece Evi'nde tehlike? Ah, lanet olsun... Neden duvarlardan çıkıp gelebileceklerine dair bir benzetme yapmıştı ki... Yani, şu an gayet iyiyim! Cidden! Bu konuşmadan sonra, kendimi pekala iyi ve rahatlamış hissetmeye başladım!... Ah, Nyx... Lütfen profesörün ucundan çıtlattığı her neyse, onu bizden uzak tut. Ya da en azından yardım et de biz uzak tutalım... Yani, profesörler! Veya erebus'un oğulları... Her neyse işte, lütfen bizlik bir iş çıkmadan bitmesine yardım et!
Biliyordum.. Birşeylerin ters gittiğini biliyordum... Hiç bir çaylağın bu kadar erken öldüğünü görmemiştim... Hiç bir zaman o yaşadığım şeye benzer birşey yaşamamıştım... Hiçbir zaman gece evinde bu kadar ağır bir havaya şahit olmamıştım... Ah, evet... Sanırım bunlar çığlık atmak için yeterli nedenler!!!...
Gözlerimi pörtletip kaşlarımı kaldırarak bayan Redbird'e bakıyordum. Daha sonra onunda duyduğunu sandığım[veya hissettiğim] o kokuyu aldım. Sıcacık, tatlı, cezbedici ve bir o kadar da bana aşina gelen o kokuyu... Ani bir refleksle kokuyu aldığım tarafa çevirdim kafamı. Kapının önünde durduğundan göremesemde kim olduğunu biliyordum...
Shou! Hey, bir saniye... Bu Shou'nun kendi kokusu değildi[Bvlgari Black]... Bu kanının kokusuydu! Ah, hadi ama, iyice paranoyak olmuş olmalıyım... Yoksa Shou'nun kanının kokusunu nerden... Hey, bir dakika! Biz damgalı değil miydik? O halde içimdeki ses doğru söylüyordu.. İyice midem kasılarak; " Shou?..." diye seslendim, karanlıkta onu arıyormuşçasına, fakat daha kısık bir ses tonuyla... Profesör Redbird'de kapıdan yana bakınca, ona kaydı gözlerim birden.. Almamış mıydı? Kokuyu almamış mıydı? Ah, eğer oda alsaydı parfümünü değiştirmiştir diyerek kendimi avutabilirdim. Ama öyle değildi, ben gerçekten onu tanımıştım,kanıyla... Pekala, bir canavara mı dönüşüyorum yoksa bu son derece normal mi!?!?!... | |
| | | Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Cuma Ocak 15, 2010 8:03 pm | |
| Hmpf! Ağzımdan asla, asla ama asla çıkarmamam gereken baklanın ucunu azıcık çıtlatmıştım. Ah, lanet olsun. İyice panikleyeceklerini görebiliyordum. Asıl sorun onlarla değildi -Tabii sorum tahmin ettiğimiz gibi Kalona'ysa-. Kalona tekrar dirilirse, beni öldürmek için gelecekti. Sanırım... Ve bir kez daha, ah lanet olsun. Ve böyle bir durum karşısında tek yapmaları gereken şey, Nyx'in elini sımsıkı tutup bırakmamak olacaktı. Umarım olmaz. Ve şimdi, durumu toparlamalıyım. Herneyse. Şu anda sizin ilgilenmeniz gereken bir durum yok. Kötü bir şey yok. Sadece olasılıklar var. Ve umarım tüm olasılıklar, 'olasılıksıza' dönüşür. Rahatla ve dinlenmene bak. Tanrıçamıza olan bağınız asla azalmasın, Çaylaklar. Uğurlar olsun. dedim ve yatağın başından kalktım. Dönüm arkama baktığımda Keiko bitkin görünüyordu. Hemde çok. Onlara gülümsedim ve odadan çıktım. | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Cuma Ocak 15, 2010 8:22 pm | |
| Shou'cuğum seni bekliyoru'm/z'. | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Cuma Ocak 15, 2010 10:43 pm | |
| Profesörün aklından geçen binbir düşünceyi sezemezdik elbet, ama karışık bir şeyler olduğu belliydi. Ten rengi bir ton açılmıştı sanki. Veya endişeden her şey bir ton beyazlamış gibi geliyordu. Zira Keiko'nun da pürüzsüz teni bembeyazdı gözümde.
"Herneyse. Şu anda sizin ilgilenmeniz gereken bir durum yok. Kötü bir şey yok. Sadece olasılıklar var. Ve umarım tüm olasılıklar, 'olasılıksıza' dönüşür. Rahatla ve dinlenmene bak. Tanrıçamıza olan bağınız asla azalmasın, Çaylaklar. Uğurlar olsun. "
Yumruğumu kalbimin üstüne koyup aceleci bir tavırla onu [saygıdan yoksun olup olmaması umrumda olmadan] selamladıktan sonra hızla içeriye daldım. Endişem yüzümdeki komik ifadeden anlaşılıyordu herhalde ki, Keiko'nun yüzündeki bıkkın gülümseme dikkatimi çekmişti. Elimi alnına koydum ateşine bakmak için. Ateşi falan olmadığını biliyordum doğrusu. Bu kadar beyaz bir ten ve ateş bir arada olamazdı zaten. Ayrıca onun ateşinin çıkması demek... Hayır hayır... Onun asla ateşi çıkmayacak! Onun ateşi asla çıkmayacak! Belki bunu yeterince tekrar edersem kendimi de buna inandırabilirim, kim bilir?
Onun alnına bir öpücük kondurdum hasretle saçlarının kokusunu içime çekerken. Sesimin çatlak çıkmamasına özen göstererek konuşmaya başladım.
"İyi misin aşkım?"
Sesim [şaşırtıcı bir şekilde] benim normalde olduğumdan çok daha sakin çıkmıştı. Evet Nyx, sana şükretmem için bana bolca malzeme veriyorsun doğrusu. Onun yanına oturdum ve bitkin görünen gözlerini ellerimle kapadım.
"İstersen biraz uyu. Ben buradayım nasılsa."
Belki bunu söylememe hiç gerek yoktu. Onu asla yalnız bırakmayacağımı biliyordu belki de. Ama benim bile kendime olan 'Keiko'yu asla yalnız bırakmayacağım' güvenim sarsılmıştı bugün. LANET OLSUN! SEVGİLİM BAYGIN BİR H'ALDE YATARKEN BEN MIŞIL MIŞIL UYUYORDUM! Evet, kendimi asla affetmeyeceğim gerizekalılıklarım listesine bir madde daha ekledim. Odama gidince bunu günlüğüme not etsem iyi ederim. | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Cuma Ocak 15, 2010 11:25 pm | |
| Bayan Redbird'ün söylediklerinin kafamı karıştırmasına izin vermeyecek bir hızla odaya giren Shou'ya baktım. Birde ben söyleyince bana inanmıyor... Herzaman onun varlığıyla tüm endişe ve sıkıntılarımdan arınıp, Shou'nun teninde huzur ve güvene kavuşuyorum. Ve, ahh... Evet, benim için çok endişelendiği her halinden belli oluyordu. Eğer onu o halde görmeyipte sadece endişelendiğini duysaydım kendimi çok, çok, çoo..ook kötü hissederdim ama şu haldeyken ister istemez gülümsedim. Eliyle ateşimi ölçerken gözlerimi kapadım. Dur, hayır, çekme ellerini! Bana o kadar iyi geliyorlar ki...
"İyi misin aşkım?"
Sen geldiğinden beri, evet. Tabii bunu yüksek sesle soylemedim, çünkü bayan Redbird'e anlatırken duymuş olma ihtimali olsada o hissettiğim lanet olası soğuk ürpertiden Shou'ya da bahsedip onu endişelendirmek istemiyordum. En azından onun yanındayken herşeyin yolunda gittiğini bilmeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden sadece kafamı sallamakla yetindim. Eliyle gözlerimi kapatırken, bir daha içimden sessiz bir çığlık attım. ' Lütfen, en azından sadece bana dokun. Saçımı okşa, elimi tut veya başka bir şey yap. Yanımda olduğunu bilmeye ihtiyacım var. Sen istediğin sürece yanımda olmana...'
Elini çekmeden ani bir refleksle tutuverdim hemen. İstemiyorum, Shou'suz hiçbir şey istemiyorum. Ölüm hariç... Shou'nun asla ölümü tatmasını istemem... Ben değişimi reddetsem bile, o yaşamalı.. Yaşamalı ve hayatına devam etmeli, benimle veya ben olmadan!
İşte bu düşüncelerde zihnimdeki olaylar kalabalığına karışınca, uyumamam gerektiğine kesinlikle kanaat getirerek gözlerimi açtım ve doğruldum. Uyuyupta kendi hayal dünyama dalmak isteniyorum.. Orası benim için şimdi oldukça karanlık ve ürkütücü. Shou'yla beraber olmayı, bin saat uykuya yeğlerim doğrusu.. Hiç bırakmadığım -ve kanının kokusunu da kendime bin kez lanet okuyarak aldığım- elini tutmaya devam ederek ayaklarımı şu hastahanelerdeki ve kendini iyice kötü hissetmene sebep olan yataktan aşağı sarkıtarak oturdum ve Shou'ya dönerek; "Uyumak istemiyorum aşkım. " dedim fısıltımda boğulan bir sesle. Neden sonra "Hadi buradan çıkalım.." dedim.
Biliyorum, biliyorum... 'Ah, revire göz kulak olan vampir geri dönünce ne der?' diye düşünerek asla böyle birşey dememem gerekiyordu, ayrıca o kadar da iyi hissetmiyordum ama uyumayı 'Hiç' istemiyordum.. Ya, tabii.. Uyuyayım da en kötü kabuslarımı göreyim. Peh, gerçi bu konuda pek endişelenmeme gerek yok, çünkü en kötü rüyalarımın en korkunç yerlerinde Shou'nun gülümsemesiyle aydınlanıypr her yer... Bu gerçek dünya için de geçerli, o herzaman beni en kötü kabuslarımdan kurtarıyor zaten... Onu gördüğümden beri-ki bu ona aşık olduğum zamanla eş zamanlı oluyor- gecelerimi gündüze çeviren, kainatın müthiş bir parçasıydı benim için... | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Cuma Ocak 15, 2010 11:46 pm | |
| Benim kapattığım gözlerini açmasıyla kanayan elimi tutması bir olmuştu. Yatakta ayaklarını sarkıtıp otururken bana bakıyordu. Ah, o gözlerini bana dikmesine bayılıyorum. Onu öpme isteği uyandırıyor bende.
"Uyumak istemiyorum aşkım. Hadi buradan çıkalım.. "
Başımı biraz sağa yatırıp gülümsedim. Ona 'hayır' demekten nefret ediyorum ama böyle aptalca [ki Keiko'nun bu tür fikirler alması gerçekten beni şaşırtıyor. Gerçekten akıllı bir kız o sonuçta.] bir fikri kesinlikle kabul edemezdim. Onun dinlenmesi gerekiyor. Her ne olduysa bir daha olmamalı. Saçlarını okşadım.
"Hadi ama aşkım. Bak eğer kötü bir şey görürsen seni hemen uyandıracağıma söz veriyorum. (Heyecanlı bir ton katarak devam ettim.) Hem de kocaman bir öpücükle!!
Sesimdeki çocuksuluğu böyle durumlarda çok seviyorum işte. Onun omuzlarından nazkiçe tutup tekrar yatırdım ve ayaklarını yatağın üstüne çektim. Örtüyü iyice üstüne örttüm[vampirlerin üşümemelerine rağmen] ve yanağına masum bir öpücük kondurduktan sonra gülümsedim ve tekrar gözlerini kapattım. Kanaması duralı çok zaman geçen elim ve daha demin Keiko'nun gözlerini kapattığım elimi Keiko'nun ellerine kenetlemiştim.
"Hadi uyu aşkım. Dinlenmelisin."
Sesim huzurlu bir fısıltı şeklinde çıkmıştı. O sırada aklıma küçükken annemin bana söylediği bir ninni geldi. Sözlerini hâlâ nasıl aklımda tutabildiğime şaşırırken, dudaklarımdan dökülen hoş tınıyla bezenmiş kelimeleri fark etmemiştim bile. Ama Keiko bu durumdan hoşnut görünüyordu. Beni çok nadir de olsa şarkı söylerken yakalayanlar sesimin çok güzel olduğunu söylerler hep. Peh! Pis yalancılar.. | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ C.tesi Ocak 16, 2010 12:23 am | |
| Ah, hadi ama... Uyumak, şu anda, ben... Bu kelimelerle kurduğum cümleler hep olumsuzdu, fakat aldığım cevaplarında ondan aşağı kalır yanı yoktu hani.
"Hadi ama aşkım. Bak eğer kötü bir şey görürsen seni hemen uyandıracağıma söz veriyorum. Hem de kocaman bir öpücükle!!"
Hah! Hemen uyuyorum o zaman! Cidden Shou, bu sefer bam teline basmıştı. Beni tekrar yatağıma yatırırken kendimi huysuz bir çocuk gibi hissetmeme neden oluyordu. Defalarca gözlerimi kapatıp tekrar elimi tutarken, ben yine bir süre sonra gözlerimi açıyordum. Ne yapayım, uyuyamıyorum işte! Burası benim için çok... Hmmm...Çok... Steril! Evet, hem çok steril, hem de çok bayıcı...
"Hadi uyu aşkım. Dinlenmelisin."
Ağlayabilirim. Gerçekten, ağlayabilirim. Benim öz be öz aileme bile bu kadar çok nazım geçmezken bana bir kere bile uyurken ninni söyleyen olmadı. Daha çok korkularıydım onların. Eeee, ne de olsa, vampir olduk, yoldan çıktık dimi!?!?!...
Esnememe mani olamadım. Shou'yu hiç şarkı söylerken görmemiştim. Hey,dur biraz... Görmüştüm, en azından mırıldanırken... Ama ilk defa bana şarkı söylerken duymak o kadar hoştu ki!!.. Son defa gözlerimi açtığımda, yüzünde artık kızmay başlayan bir ifade görmeye çekinerek,"Aşkım, beni uyandıracağına söz verdin. Kabus görürsem. Öperek. Ha, yalnız, uyandırman için kabus görmem gerekmiyor, tamam mı?" diye mırıldandım yorgun ama inatçı bir çocuk sesiyle gözlerimi ovuştururken.Tabii uykuya daldıktan sonra Sookie'nin buraya geleceğini aklımdan bile geçirmezdim... Evet, bir seyirci gözüyle baktığımda, iyi ki uyumuşsun,Keiko' diyorum kendi kendime... | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ C.tesi Ocak 16, 2010 1:38 am | |
| Ben onun gözlerini kapatıkça o inatçı bir çocuk edasıyla tekrar açıyordu. Ama bu sadece gülümsememe neden oluyordu. Ona nasıl kızabilirim ki? Yüzümdeki kızgın ifade bile o kadar yapmacık ki, gülücüklerle dolu...
"Aşkım, beni uyandıracağına söz verdin. Kabus görürsem. Öperek. Ha, yalnız, uyandırman için kabus görmem gerekmiyor, tamam mı?"
Gülümsedim. Bunun yeteceğini biliyorum. Söz oyunlarında çok iyi olsam da şu anda konuşmama gerek yoktu. Keiko benim aklımdan geçenleri okuyabiliyordu sanki gözlerimiz temas edince. İşte bu sırada duyduğum miyavlama sesiyle gözlerimi Keiko'dan zorla söküp kapıya çevirdim. Kapıda kimse yoktu görünürde. Ancak sesin bir miyavlama olduğunu fark ettiğimde hemen tanıdım sesi. Keiko'yu uyandırmamaya özen göstererek [herhalde bebeklerini uzun uğraşlar sonucu uyutabilen anneler de aynen benim gibi hissediyorlar şu anda] kedimi [ki hâlâ o mu benim kedim, yoksa ben mi onun çaylağıyım bilemiyorum] çağırdım.
"Ah, Mia-chan. Gel pisi-pisi. Nerelerdeydin sen?"
Huzurlu fısıltıma tam zıt denk gelen bir mırıldanmayla kucağıma zıpladı. Belli ki huzursuzdu. Kuyruğunu dikmiş, tüylerini kabartmıştı. Gözlerimi gelen sesler doğrultusunda tekrar kapıya çevirdim. Biri vardı orada. En azından gölgesini görebiliyordum. Gölge yaklaştıkça Mia-chan'ı daha sıkı tutuyordum. Birden kapıdan nazik bir baş uzandı içeriye doğru.
O sırada donup kalmıştım resmen. Hâlâ tüm zihnim Keiko'yu uyandırmamaya odaklı olduğu için yine bir fısıltı şeklinde dökülmüştü dudaklarımdan onun ismi.
"Sookie."
Gözleri kuru kan rengine çalan korkunç bir kırmızılıkla bize bakıyordu. Daha doğrusu Keiko'ya. Mia-chan sinirli sinirli mırıldanıyordu. Ona saldırmak istiyordu besbelli, ama ben izin vermiyordum. Sımsıkı tutuyordum onu. Bir an gözlerini bana çevirdikten sonra [ah tanrım, öleceğimi sandım o kısa(!) anda] hızla koşarak kaçtı.
Hayalet? Sookie'nin hayaleti mi gelmişti? Yoksa ben iyice kafayı mı yedim? Ah anladım... Keiko'ya ninni söylerken ben de uyuya kaldım değil mi? Şimdi gözlerimi açacağım ve Keiko'nun karnına yasladığım yüzüm sayesinde 2 gün boyun ağrısı çekeceğimden yakınacağım. Ama o kadar gerçekçi ki her şey... Rüya değildi, bundan eminim. O zaman hayalet? İyi de hayaletlerin beyaz ve şeffaf dumanlardan oluşması gerekmez mi? Ayrıca hayaletlerin ayak sesleri ve gölgesi olur mu? Lanet olsun! Kafayı yiyorum herhalde! Profesör Maslin'e bunu sormalıyım. Ancak şimdilik [veya ebediyen] delirdiğimi Keiko'dan saklamam daha iyi olacaktır. Aynada kendimi [daha doğrusu kendim olması gereken kişiyi] görünce açıkçası tırstım. Bembeyaz bir ten, korkuyla sonuna kadar açılmış bir çift göz, tüyleri her zamankinden daha kabırık olan bembeyaz bir kedi. Gözlerimi zorla çevirdim aynadan. Keiko'ya bakmak bana her zaman iyi geldiği gibi şimdi de aklımı başıma toplamaya yetmişti. Keiko mışıl mışıl uyuyordu. Ve daha demin gördüğüm şey beynimin bana oynadığı oyundan başka bir şey değildi.
Keiko'yu hiç uyandırmadan hafifçe onun yanına uzandım ve ona sımsıkı sarıldım. En ufak seste uyandığım için [ki lanet olasıca duyarlılığım Keiko bayıldığında gelen mesajları algılayamayacak kadar körelmişti] o kabus görmeye başladığı anda uyanacaktım. En azından teorim bu yöndeydi. Ayrıca Keiko'yu hissetmek bana huzur veriyor. Onun yanında yatınca sanki yatak bir okyanusun üstünde zarif hareketlerle sallanıyor gibi hissediyorum. Tanrı(ça)m! Keiko gerçekten benim dümyamı sarsıyor! | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ C.tesi Ocak 16, 2010 10:14 pm | |
| Benim ruh halime sahip olan biri, ne kadar rahat uyuyabilirse, o kadar rahat uyuyordum. Gerçi yanımda -koca bir artı olarak- Shou vardıya, o yeterdi bana... Shou'nun tatlı ve tüm ruhumu okşayan o narin sesi kulağımda yankılanarak kaybolurken, Gece Evi'ni gördüm. Her zamanki halini değil, bu sefer daha farklı ve ürkütücüydü. Gece, her zaman bizi kuşatan ve güvenle ruhumuzu saran gece, pusu kurmuştu bize. Koridorlarda, Sookie'nin sesini duymam işten bile değildi. "Shou" diyordu. Daha doğrusu "Ssshhhoouu.." diye tıslıyordu. Lanet olsun, hayır!
"Hayır!" Tavan. Tek gördüğüm şey, gaz lambasının oynak ışığında gölgelerle dans eden parıltıya ev sahipliği yapan, tavan. Ve -bir, iki, üç, benle beraber 4- gölge. Biri benim, Biri yanımda doğrularak kocaman açılmış gözlerle kapıya bakan Shou'ya[Ahh, yanıma yatmıştı.. Göğsüne yaslanıp tekrar uyumayı o kadar çok isterdim ki!...] , biri tıslayarak gerinmiş olan kedisine ve biride... Ahh, Sookie'ye aitti!!!...
Ha çektir! Dilim tutuldu resmen. Tamamen " Nası yani ya?!" ifadesiyle bakıyordum Sookie'ye. Eski haline, Tanrım, hiç benzemiyordu. Yeni hali ise, *ürperme* bir hayli korkunçtu. Mia'nın [Mia-chan'ın] tıslaması gayet doğaldı, fakat bende uyanınca Sookie'nin kediye tıslaması işten bile değildi! Ahh, birde Nefertiti burada olsaydı? Tıslamak, hah, o küçücük bir yavruydu daha. Büyük ihtimalle ölürdü korkudan, o yüzden gelmemesi için Nyx'e dua ettim. Ve ondan biraz akıl ve mantık istedim. Çünkü şuanki hiçbir akıl veya mantık, Yeni Sookie'yi eski Sookie'yle karşılaştırdığında -karşılaştırabilirse tabii, yeterse gücü- asla normal bir tepki vermezdi! | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ C.tesi Ocak 16, 2010 10:43 pm | |
| Kedim tıslıyor, Sookie tıslıyor [ki lanet olsun bu beni çok korkutuyor], ve ben tıslasam mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ah, beynim bu tür durumlarda mantığını tamamen yitirmese süper olacak. Ve bir 'Lanet olsun!' da Keiko'nun korkuyla uyanmasına gidiyor. Yüzümdeki allak bullak ifadeyi hızla siliyorum. Ancak şimdiden yeterince korkmuş durumda olan Keiko'yu rahatlatamıyorum elbette.
"Şşş..."
Fısıldamam Sookie'ye [daha doğrusu Sookie'nin hayaletine] kadar gitti mi bilmiyorum. Umarım gitmemiştir. Yavaşça yatakta oturur pozisyona. Keiko'nun hâlâ yatmasını sağlıyordum.
"Sookie?"
Sesim otoriter çıkmıştı. Bu hem iyi hem de kötü. 1. Bu Sookie'nin hayaletini kızdırabilir. [Bu kötü olan seçenek] 2. Keiko olaya hakim olduğumu düşünüp rahatlayabilir. [Bilin bakalım bu hangi seçenek]
Yavaşça ayağa kalkıp Sookie'ye doğru yaklaştım. Adımlarım her ne kadar Keiko'nun yanına geri dönmek istese de ben ısrarla Sookie'ye doğru ilerliyordum. Mia-chan Keiko'nun yanına gitmiş [cehennem buz mu tutuyor ne? Mia-chan benden başkasını sevmez oysa ki] onu sakinleştirmek istercesine yüzüne sürtünüyordu. 'Aferin benim kızıma.' diye geçirdim içimden. Sonra tekrar Sookie'ye döndüm. Teni benimkinden bile beyazdı. Gözleri ise korkutucuydu. Ama ısrarla ona bakmaya devam ediyordum.
"Burada ne işin var?"
Sesim hissettiğimden çok daha sakin ve olağan çıkmıştı. Sanki normal bir günde, normal birisiyle [en azından ölü olmayan birisiyle] konuşuyormuşum gibi... Bir elimle onun buz gibi kolunu tutmuştum destek veren bir tavırla. O çok iyi bir kızdı. Ölmeyi hak etmiyordu. Onun yerini alabilecek zilyonlarca çaylak varken neden onu seçmişti ki Nyx? İşte Nyx'in aklından neler geçtiğini anlayamadım bir nokta daha. Gerçi ne zaman anlayabiliyorum ki? Sookie korkmuş ama bir o kadar kızgın görünüyordu. Her ne kadar onun yanına gidince kızgınlığı geçse de korku dolu hâli olduğu gibi [hatta belki artmış bile olabilir] duruyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 17, 2010 7:26 pm | |
| Lanet kedi! Tıslamayı kessede on bir güzel 'kedi çevirme' yapsam.. Gerçi bu Shou'nun yanında olduğu süre zarfında imkansız. Shou'nunda Keiko'nun yanında olduğu tabii...
Shou bana doğru mu geliyor? Haaaahhh, n'apmalıyım? Kaçsam mı? Isırsam mı? Hmm, 2. seçenek daha cazip gibi ama, hayır. Teşekkürler. Daha yeni yedim.. Ha bu arada, kan kilo yapar mı? Çünkü eğer yapıyorsa ilerde aşırı hızlı kilo almaktan çatlağım olsun istemem..
Shou kolumu tuttu. Kaçmadım. Tıslamadım. Ve o lanet kedi kucağında değildi. Yani, Hallelujah! O kediyi yiyebilirim.. Ciddiyim, şu an Keiko'ya moral olmaya çalışan kediyi yiyebilirim. Tanrıça'ya dıa etsin ki, o Shou'nun kedisi. Ama benim arkadaşımı benden korumaya çalışıyor! Heh, gerçi, pek iyi göründüğüm söylenemez ama...
"Burada ne işin var?"
Bu soru Shou'dan geldi. Hmmm, ne işim olabilir ki? Benim, şu anki benim, arkadaşlarımla iki çift laf etmeye gelmediğimi herkes bilirdi.
"Sssennniii iillggiilenndirrmezzzz...."
dedim kısık bir sesle, iri iri olan gözlerimi mümkün olduğunca kısmaya çalışarak ve dişlerimi gıcırdatarak. Pekala, bu konuda yeniyim. Birisi bana doğru düzgün konuşmayı öğretebilirmi, lütfen?
Keiko'ya sesimi duyurmak istemesemde, duymuş gibiydi. O lanet olasıca kedide öyle. Shou hala kolumu tutuyordu. Karşı koymuyordum, ama içgüdülerim kaçmamı emrediyordu. Fakat bir yanım burada kalmak istiyordu. Bu yüzden kolumu insanüstü-vampirüstü- bir yetenekle hızlıca çektim ve Keiko'ya doğru yürürken kediye tıslayarak geriye kaçmasını sağladım. Aklımı kullanmaya çalışsamda, yacvaş olan adımların aniden keiko'ya doğru hızlandı ve yanında bitiverdim. Yüzüne baktım. Hayır. Yapamam. Henüz kimsenin gırtlağını deşemem. Kediler hariç. Onları boğazlamak için hazır olduğum kesin. Ya hepsi birden bana tıslamayı kessinler, ya da bende onlara tıslamaya devam ederim, daha kötü bir biçimde hemde...
Duvara yaslandım. Hızlı hızlı soluk vermemden dolayı, göğsüm çizgifilmlerdeki gibi aşağı yukarı inip çıkıyordu.Shou Keiko'nun yanındaydı, Keiko ise doğrulmuş ve onun kollarına tutunmuştu. Tam olarak birbirlerine yaslanmalarına engel olan iki şey vardı. 1. Shou ayaktaydı, ve Keiko yatkta olduğundan biraz gerisinde kalıyordu. 2. O kanet kedi ikisinin arasından - Shou'nun arkasından- bana tıslıyordu.
Lanet kedi!!!...
|
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 17, 2010 7:52 pm | |
| Shou yavaşça Sookie'nin yanına gidip onunla konuşmaya çalışınca, içim korkuyla dolmuştu. Sonuçtai şu an pek tekin bir varlık değildi, ama teknik olarak hala aynı Sookie'ydi. Shou'nun kedisi Mia [ Shou ona Mia-Chan der.. ] ilk defa yanıma tıslmayıp, mırldanarak ve bana teselli vermeye çalışarak yaklaşmıştı. Kedinin kabaran tülerini okşarken, gözlerimi bir an bie Sookie'den ayırmıyordum. Shou'ya kısık kısık gözlerle bakıyordu. İçimden bir ses, ' Onu rahat bırakta, gelipte benim kanımın tadına bak! Fakat sakın onun bir kılına bile zarar vereyim deme...' diye haykırıyordu. Tam bunu sesli olaraka ifade edecektim ki, -düşüncelerimi mi okuyor bu yoksa?!- Sookie kolunu Shou'dan kurtarıp bana doğru döndü. Kediyi tıslayarak kaçırmıştı, daha sonrada fazlasıyla olan adımları bir an durdui gözlerini sımsıkı kapadı, ve açtığında öyle bir hızla yanıma geldi ki, elimi ağzımla neredeyse aynı hızla kapatmasam, çığlık atabilirdim..
Fakat Sookie biranda durdu. Çekinerek bizlere baktı ve duvara yaslandı.Shou yanımdaydı, heö korkuyla, hem de tekrar yanına gitmesini engellemek için kollarına sıkı sıkı tutunmuştum. Boğazımdaki yumruyu bastırıp çığlık atamıyordum. Fakat bunun yerine, Mia- Chan bacağımın üstünden Sookie'ye tıslamayı başarabiliyordu. Elbette, Shou'nun arkasına saklanarak.. | |
| | | Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 17, 2010 7:52 pm | |
| Outr: Off çokk kısa oldu gomeeeen=(( | |
| | | Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: ~ Revir ~ Paz Ocak 17, 2010 8:37 pm | |
| Anlamadığım bir şeyler tısladıktan [evet. resmen tısladı!] sonra kolunu hışımla çekti ve Keiko'ya doğru yürümeye başladı. Hayır hayır hayır! Keiko korkuyor! Hem de feci şekilde! Bu damgalanma işi bazen işe yarayabiliyor aslında. Önermem ama yarıyor.
Beynimde dolaşan zilyon düşünce başımı ağrıtsa da Sookie'nin önce Keiko'nun yanına varabilmiştim. Mia-chan benim arkama geçmiş tıslıyordu [ah şu korkak Mia-chan. ] ve Keiko ise koluma sımsıkı tutunuyordu. Korkusunu tüm şiddetiyle hissediyordum ne yazık ki. Ve onun bu kadar korkmuş olması benim onu dengeleyecek miktarda mantıklı davranmak zorunda olduğumu gösteriyordu. Derin bir nefes aldım ve bir iç geçirerek tamamladım. Sesimde normalliğin kattığı bir anormallik vardı.
"Ah, Sookie... Normal konuşur musun lütfen? Baksana... Mia-chan'ın bile(!) ödünü patlatıyorsun."
Gülümsedim ve Mia-chan'ı kucağıma alıp başını okşadım.
"Onun kadar cesır(!) bir hanımı bile korkutabilmene şaşırdım ve seninle gurur duydum açıkçası."
Yüzümde şaka dolu tonumu destekleyen muzır bir gülümseme vardı. Sonra Mia-chan'ı Keiko'nun yanına bıraktım ve Mia-chan tekrar Keiko'yu sakinleştirme çalışmalarına girişti.
"Baksana Keiko'yla bile anlaşmaya başladı. Yakında onu kıskanmaya bile başlayabilirim!"
Bir elimi yüzümdeki şapşal gülümseme eşliğinde başımın arka kısmında kalan saçları karıştırmakla meşgul ediyordum. Çünkü elimin titrediğini hiç birinin görmesini istemiyordum. Sonra Sookie'yi şöyle bir süzdüm.
"Nyx aşkına! Amazonlardan kaçmış gibi bir hâlin var! Git ve ben banyoyu tekrar icat etmeden bir duş al lütfen!"
Sesimde iğneleyicilikten eser yoktu. Daha çok iyi sıkı dostun birbirine sataşması gibi bir ton takınmıştım. Ve araya serpiştirdiğim kahkahalar Keiko'nun da biraz olsun rahatlamasını sağlamıştı. Evet, şu damgalanma olayı... | |
| | | | ~ Revir ~ | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|