| Nyx'ın Tapınağı. | |
|
+4Shou Shuichi Keiko Kitagawa Zoey Redbird Stevie Rae Johnson 8 posters |
|
Yazar | Mesaj |
---|
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:25 pm | |
| İkimiz de bir yandan üstlerimizi çıkartıyor bir yandan da öpüşüyorduk. Onun sıcacık tenine değdiğimde öyle bir huzur kaplıyordu ki içimi, sanki cennette ateş yakmışsınız gibi... Kıyafetlerimin çıktığında ise biz hâlâ öpüşmeye devam ediyorduk.
Ahh... O dudakları sonsuza kadar öpmek istiyorum. Onu iyice yaslamıştım dolaba. Sıcak ellerim onun vücudunda dolaşıyordu. Yine bir; Ahh... Bir insanın vücudu nasıl bu kadar mükemmel olabilir? Tekrar boynuna ve oradan da aşağılara inmeye başlamıştı dudaklarım. Keiko'nun bundan rahatsız olmadığı her halinden belliydi. Ben mi? Sevdiğim kız yanımda, ve şu anda...... Nasıl rahatsız olabilirim ki? Zaten ilk başlarda vicdanım sızlıyordu onu bir şeye zorladığımı sandığım için. Ama şimdi, onun da bunu istediğini fark edebiliyorum. Tekrar dudaklarından öptükten sonra kulağına yaklaştım ve fısıldadım.
"Seni çok seviyorum, hayatım."
... | |
|
| |
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:40 pm | |
| Zoey, öğrencilerin yaptıklarına daha fazla dayanamayacaktı. Yanlarına geldi ve Tapınak ibadet içindir. Seks için değil. Siz ikiniz benimle gelin. dedi ve öğrencilerin toparlamasını bekledi.
RP OUT!: Ahlaki seviyemizi alçatmayalım. Bu bir uyarıdır. Üç uyarı sonra banlanırsınız! | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:42 pm | |
| out: Rp'de 3. şahsın gözünden duygularını anlatamazsın. Şuanki rpde asıl duygular önemli olduğu için 1. şahıs kullanılır.
2. olarakta burada zaten işi pişirme konusunu yazmayacaktık. Diğer rplerde olduğu gibi bende şuanki mesajımda zamanı ileri alarak yazacaktım... | |
|
| |
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:47 pm | |
| our: Ah lütfen... Sitelerde hentai çekilmemesi gerektiğini bilecek kadar uzun zamandır rp yapıyoruz. İlk defa böyle rp yaptığımızı sanıyorsanız, bir daha düşünün lütfen. İlk kez rp'ye başlayan biri böyle yazabilir mi? Beni geçin, Keiko-chan'ın rpleri bir acemi rpsine benziyor mu hiç? | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:48 pm | |
| out:sana kaç kere kendini ezme dedim,Shou-kun | |
|
| |
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 7:53 pm | |
| Rp out: Yazdıklarının kaliteliğine bir şey demedim. Güzel anlatımı var. Fakat işi pişirmek gibi bir niyetiniz varsa, kendi odalarınızda yapın. | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Salı Ara. 29, 2009 8:10 pm | |
| out: Peki, rpye sizin girdiğiniz yerden devam ediyoruz.. Anlatımım hakkında böyle düşünmeniz beni sevindirdi,fakat nyx'in tapınağı konusunu da kurallara yazsaydınız burada boyle bir rpye başlamazdık.. in: Üzerindeki t-shirt' ü yeni çıkartmış ve Shou'yu yeniden kendine çekmiş olan Keiko, Yüksek Rahibe'nin sesiyle irkildi. "Tapınak ibadet içindir. Seks için değil. Siz ikiniz benimle gelin."Yüksek rahibe'nin herzaman kontrolü altına alan bu ses tonu,bu sefer ürpertici bir sessizlik çökmesine neden olmuştu.Az önce çıkarttığı t-shirt'ünü yerden alıp tekrar giyerken, beynine dolan kan miktarıyla kulaklarına kadar kızardığını hissetti. Yüksek Rahibe'nin ardından giderlerken, kafasını bile kaldırmıyordu... Out 2: Bizi götürdüğünüz yerden rpye devam ederseniz sevinirim.. birde bundan sonrakinde Shou yazacak,belirteyim dedim | |
|
| |
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Perş. Ocak 07, 2010 10:34 pm | |
| Zoey ritüel için tapınağa geldi. Bu iş fazla uzamıştı. Yerde duran mumları masaya koydu. Yapması gereken tek şey öğrencilerin gelmesini beklemek olacaktı. | |
|
| |
Stevie Rae Johnson Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 196 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Perş. Ocak 07, 2010 10:43 pm | |
| Stevie Rae tapınağın kapısını yavaşça aralıyarak içeri girdi.Zoey geldiğini farketmiş olmalıydı.Stevie Rae yavaşça Zoey'in yanına ilerleyerek ellerini omzuna koydu ...''Nyx onu kutsasın'' dedi usulca. ''Nyx onu kutsasın'' diyerek mırıldandı Zoey | |
|
| |
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Perş. Ocak 07, 2010 10:48 pm | |
| Zoey, Stevie Rae'yle birlikte oturuyorlardı sessizce. Zoey'nin aklını kurcalayan tek bir şey vardı; Vampir Sosyoloji sınıfında olanlar. Elini yavaşça Stevie'nin omzuna koydu ve sonra Stev, ben... geçen gün vampir sosyolojisi sınıfında kanat çırpma sesleri duydum. dedi. | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 10:16 pm | |
| Usulca tapınağa girerken, hemen gelmesi için Shou'ya kısa mesaj atıyordum. Gerçi pek sanmıyorum, büyük ihtimalle olanlardan sonra bitap düşmüş bir halde uyuyordur.. Bu yüzden; dinlemesini istesemde, gelmesi gerektiği için sadece bir kısa mesaj attım.
Güneşin doğmasına birkaç saat kalmıştı,ritüelden sonraki akşam yemeğinin ardından doğrudan yat borusu ile yatağa gönderilecektik. Gerçi yemek yemek gibi bir fikrim yoktu, bu yüzden karanlık kızlardan gelen birkaç 'beraber yemek yeme' fikrini nazikçe geri çevirerek, başka bir zaman için söz verdim..
"En Erken Gelen" olmaktan nefret ediyorum, fakat Tanrıya şükür öğrenciler birerli ikişerli yavaş yavaş geliyorlardı. Evet, aralarında Shou'yuda görünce şaşırdım. Yorgunluktan ve stresten olsa gerek, teninin rengi iki kat daha beyazdı. Yanına gittikten sonra, bir 'hoşgeldin' faslının ardından[ sadece yarım saattir ayrıyız>.>] çemberdeki yerimizi aldık. Aslında hala gelecek olanlar vardı, bu yüzden böyle ayakta durmak... Meeh, herneyse, sonuçta yeniden buraya gelecektik,değil mi? | |
|
| |
Zoey Redbird Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 361 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 10:41 pm | |
| Ritüel günü gelmişti. Zoey bunca yıl ritüel yapmasına rağmen heycanlıydı. Stevie Rae'yle birlikte kıyafetlerini giyinmiş, öğrencilerin tam olarak tapınağa gelmesini bekliyorlardı.
Sonunda tüm öğrenciler tapınağı doldurmuşlardı. Zoey, şair şiir okurken öne çıkmış dans ediyordu. Yada en azından etmeye çalışıodu. Aklından geçirdiği tek şey; ritme uymak, ritme uymak... Dans kısmı bitmişti. Çemberdeki diğer çaylaklar ve Stevie ellerinde mumlarla Zoey'nin gelmesini bekliyordu. Zoey, onlara yavaşça yaklaştı. Hava, esintinle sar etrafımızı ve kaybolanı geri getir. Havayı çembere davet ediyorum. dedi ve çaylağın elindeki mumu yaktı. O sırada Zoey'nin etrafında ılık bir fırtına esti. Diğer tüm çaylaklar aynı anda bir o tarafa bir bu tarafa dönüyorlardı. Ateş, Nyx'in adına kötülükleri yak ve kül et. İnsanlığın üzerine örtülmüş perdeyi sıcaklığınla yak! Ateşi çembere çağırıyorum. dedi ve Keiko'nun elindeki mumu yaktı. O sırada Zoey'nin tenini güneşin sıcaklığı kapladı. Ve sıra suda. Su, arındırma özelliğinle dönüşeni arındır. Onu Nyx'in tarafına çek. Suyu çembere çağırıyorum. dedi ve mumu yaktı. O anda çaylaklar tekrar döndü. Artık hiç heycanı kalmamıştı. Odaklanması gereken tek şey; ölen çaylaktı. Toprak her tarafta! Toprak, gücünle öleni sar ve insanlığa döndür! Toprağı çembere çağırıyorum. dedi ve en iyi arkadaşı Stevie'nin elindeki mumu yaktı. Stevie Rae hislerinden dolayı memnuniyetle gülümsedi. Ve son olarak ruh. Ruh, senden Nyx adına Sookie'yi insanlığına kavuşturmanı rica ediyorum. Ruhu çembere çağırıyorum. dedi. Çember tamamlanmıştı. | |
|
| |
Jack McCartney
Mesaj Sayısı : 19 Kayıt tarihi : 06/01/10
Kişi sayfası Değişim: (50/100) Vampir gücü: (60/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 10:48 pm | |
| Ritüel için tapınaktaydım. Ne kadar berbat değil mi? Beni asıl ürküten şey sevgili A-ya'mın zavallı Nyx'e kendini bu kadar çok kaptırmış olmasıydı. Sıradan bir çaylak gibi Yüksek Rahibelerimi izledim. Hah. O Stevie Rae'yi en baştan öldürmeliydim. Olanlar için çok geçti. Ben aklımdaki düşüncelere dalarken Zoey neredeyse çemberi tamamlamıştı. "Toprak her tarafta! Toprak, gücünle öleni sar ve insanlığa döndür! Toprağı çembere çağırıyorum." dedi. Sol tarafa döndüm. Ve son olarak ruhu çağırdı. Iyyy... Tam bir Nyx ritüeli... | |
|
| |
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 11:01 pm | |
| Ah... Lanet olsun kendimi yatağa bırakmak sabırsızlanıyorum. Ama önce şu ritüele gitmem gerekiyor. Keiko'nun mesajını görmesem belki de gitmeyecek, sabaha kadar yatağımın içinde dönüp duracaktım. Ama Keiko'yu ne zaman geri çevirebildim ki? Ayaklarıma 2 saniyede bir yürüme emri vermekten sıkılmıştım ama öbür türlü su koyvermek için yer arıyorlardı. Tapınağa girdiğimde geçen sefer ki olay aklıma gelince elimde olmadan kocaman bir 'meeeh' çektim. Tabii kimse duymadı. Ama bu, onun ruhumda yarattığı yankıyı engellemedi. Beynim her şeyi üç kat daha abartılı bir şekilde algılıyordu. Ancak Keiko'yu daha güzel algılayamıyordum. Bir insanın[hayır..bir meleğin] olabileceğinden kat be kat güzeldi zaten. Onun nefes aldığı her anı bir kasede kaydetmek, tekrar tekrar izlemek istiyorum. Rüyalarıma görüyorum onu[daha doğrusu kabuslarımı en güzel rüyaya çeviriyor o] ama yetmiyor işte lanet olsun! Son bir gayretle ona sarılmak istiyorum ama profesörlerin gözü önünde bunu yapmak ne kadar doğru olur bilemeyeceğim. Zira bizim yine aklımızı kalbimize emanet ettiğimizi sanabilirler. Kim bilir belki Gece Evi adı altına bürünmüş bu hapishaneden kaçar sonsuza dek birlikte yaşardık. Hiç bir kısıtlama olmadan, profesörler her anımızı zehir etmeden koskoca bir ömür. Ne hoş bir hâyâl. En güzel rüyalarımdan bile daha güzel. Ama Keiko değişimini tamamlamadan olmaz. Buna asla izin vermem. Ayrıca korkuyorum. Tekrar hiç farkında olmadan onun narin boynuna dişlerimi düşüncesizce saplamaktan, kana susamış vampirler gibi sevdiğimin yaşam pınarını yudumlamaktan öylesine korkuyorum ki; bazen onu öperken yaptıklarımı üç kez sorgulamam gerekiyor. Asla emin olamıyorum. Çünkü onun kanını fark etmem için profesörün bize bunu sorması gerekmişti. Ah... Onun ellerine bulaşan kanı gördüğümde sanki tüm damarlarımda dikenli teller dolaşıyordu. Tüm vücudum keskin bir acıyla nefesimin kesilmesine neden olan o ağrıyı karşılıyorlardı. Yumruklarımın sonuna dek sıkmıştım o kanı gördüğümde. Her ne kadar içimden kendimi yumruklamak gelse de, beni durdurmaya çalışacağından emin olduğum Keiko'ya da isabet edebilirdi lanet olasıca ellerim. Bu ihtimali[daha doğrusu bu riski] asla alamam. Ona verebileceğim zararı çoktan vermiştim. Bir daha aynı hatayı yapmamaya yeminliyim. Evet hatta bir de size edeyim yeminimi. 'Nyx şahidim olsun ki; bir daha Keiko'nun kanından hiç bir koşulda, hiç bir sebeple içmeyeceğim!'. Sade bir yemin ama yeterli sanırım. Bir duada edebiyat yapmamı beklemeyin lütfen...
Profesörler toplanmış, bir şeylerden bahsediyorlardı. Büyük ihtimalle değişimi reddeden zavallı Sookie hakkındaydı. Gözlerim hemen yanı başıma gelen Keiko'ya döndü. Ne çabuk gelmişti yanıma. Yoksa ben bunu fark edemeyecek kadar dalgın ve uykulu muyum? Ah Nyx; beni ritüelin ortasında uyuklamakla cezalandırma lütfen! Keiko ile bir 'hoşgeldin aşkım' merasiminden sonra çemberin etrafında yerlerimizi aldık. Bir kaç öğrenci sınıfa doluşmaya başlamışlardı bile. Çoğunun yüzü olması gerekenden daha beyazdı. Ancak onların bu durumunun benimkinin aksine, yorgunluktan olmadığını biliyordum. Ah... Lanet olsun. Burnumu mu çekiyorum ben? Hadi ama.. Nezle olmanın hiç sırası değil! Bu nemli t-shirt'ü giymemeliydim değil mi? İyi de bu kadar da çabuk hasta olunmaz ki. Neden hep en kolay hasta olan kişi benim? Haksızlık bu Nyx! Şimdi Keiko'nun yanına bile yaklaşamayacağım! Hayır, eskiden olsa bu pek sorun olmazdı; zira onu her zaman uzaktan izlerdim. Ama şimdi, onsuz nefes almak bile büyük bir işkenceyken, nasıl günlerce onsuz yatağa hapsolacaktım? Tamam, uyumayı seven birisi olduğumu kabul ediyorum[hatta çok çok çok seven birisiyim evet...] ama Keiko ile yarım saat birlikte olmayı günlerce uykusuz kalmaya yeğlerim. Geçerken aynalarda gördüğüm üzere yüzüm içerideki çoğu kişinin teninden çok daha açık bir beyazla süslenmişti. Gören makyaj yaptığımı falan sanabilirdi belki de. Ahh... Kimin umrunda? Gözlerimdeki bıkkın ve yorgun bakışlar tüm öğrencileri süzüyordu. Yavaş yavaş tapınak dolmaya, ve bazı aptal öğrencilerin kahkaha sesleri duyuluyordu. Şöyle bir durumda ne kadar yakışıksız kaçtığını ise, sizin fikirlerinize bırakıyorum. Ama bana göre, şu anda bir kaç sağlam yumruğu hak ediyorlar. Sinirli olmama rağmen uykusuzluğum ağır bastığı için şanslılar. Zira Keiko'yu rahatsız eden erkekleri pataklamamış bir insan değilim. Gerçi her zaman ilk saldırı onlardan gelmişti ama, insan[vampir mi demeliyim yoksa] gibi konuşmaktan anlamayan birine anlatmak ne işe yarardı ki? 'Sen ne kadar konuşursan konuş, anlatabildiklerin; karşıdakinin anlayabildiği kadardır' diyor adını hatırlamadığım biri. Belki de bir anonimdir kim bilir... Ne kadar saçma konuşuyorum değil mi? Uykusuzluğuma verin... | |
|
| |
Stevie Rae Johnson Yüksek Rahibe
Mesaj Sayısı : 196 Kayıt tarihi : 10/10/09
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (500/500) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 11:24 pm | |
| Ritüel tamamlandığında Stevie Rae tam anlamıyla rahatlamıştı. Sookie'nin kendi rehberliği altında bir kırmızı vampir olmasını herşeyden çok istiyordu bunun için her gece tapınakta Nyx'den Sookie'yi geri vermesini diliyordu.. Sookie'nin kırmızı bir vampir olarak geri dönmesini umut ederken birden bire huzursuzlandı .. bu değişik bir şeydi .. sanki,sanki olduğu yerde negatif bir güç vardı.Tersine umut ederek Zoey'in yanına doğru gitti.Rp Out : Size kalmış ama rplerinizi biraz daha kısa yapsanıza okumak istiyorum gözüm yoruluyor | |
|
| |
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Cuma Ocak 08, 2010 11:34 pm | |
| out: pardon yaa ^^" normalde bilirsiniz zaten 2-3 paragraf zor tuttururum. şu sonra iki günde edebiyat kanım kabardı xD | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. C.tesi Ocak 09, 2010 12:10 am | |
| Shou'nun ne kadar yorgun olduğu ve çemberde ayakta durmak için büyük çaba harcadığı gözümden kaçmamıştı. Ah, lanet olsun bana ve düşüncesizliğime(+1)! İki beyaz yalan uyduruverseydim ölürdüm sanki... Fakat bunu düşünemeycek kadar allak bullak olmuştum. Ateşi temsil eden güneydeki kırmızı mumun ardına geçerek ritüelin başlamasını bekledim. Daha tam olarak herkes burada değildi, fakat bence bekleme nedenimiz aralardan yükselen birkaç moron çaylaktı.Evet, böyle özel bir ritüelde nasıl bu kadar 'hafif' ve 'sığ' olabiliyorlar, anlamıyorum. İşte, al sana hayatın acımasız ve katı, fakat gerçek olan bi kuralı daha, lanet olası geberesiceler yerine hep daha saf ve temiz olanlar ölüyor. Gerçi bu tartışmaya açık bir konu. Sonuçta bu lafı ben genel olarak kullansamda, Yüksek Rahibe'nin yanında kahkahalar atan hafifmeşreplerin değilde, daha yeni işaretlenen ve eski hayatından tamamen kopup yeni bir hayata başlaması, ve bunu biran önce yapması beklenen birisinin ölümü tatması/cezalandırılmasıydı.Haksız yere. Bedeninin ve ruhunun ait olduğu yerde,Nyx'in evinde oluşuyla huzura kavuşmasının üstünden ne kadar geçmişti ki?!
Evet, bunun yanısıra, vampir dönüşümünü bir elma ağacına benzettiğimi söylemeden geçemem. Anlatması çok güç fakat öyle, sonuçta insan olarak belli bir hayatın oluyor,arkadaşların,çevren,hedeflerin,ailen... Fakat bazen koşullar uygun olmadığından ilk meyvelerini vermenin ardından kurumaya başlıyorsun. O sırada bahçıvan senin en güzel meyveni alıp,içindeki tohumu kuruduğun yerden uzakta bir yere, daha fazla ışık alan ve daha verimli bir toprağa götürür. Orada zamanla çiçek açarsın. Bazen iyice kök salar,dallanırsın; bazende, alışamaz o ışığa,uyum sağlayamaz toprağına,sonunda orada da kuruyup gidersin. Ve evet, son yüzyılın modası olan, saklanan bir tohumundan yeniden dikilirsin,bu sefer daha farklı bir şekilde. Bu sefer kesinlikle kurumaz,fakat daha değişik meyveler verir,daha fazla çeşitte çiçek açarsın, fakat bu sefer daha farklı bir renktedir..Sadece ay ışığında daha fazla yeşerirsin, güneş onun yapraklarını her okşadığında,yanarsın.Daha fazla su istersin o zaman. Hala elma ağacı olsanda, diğer ağaçlar senden daha farklı renklere bürünmüşlerdir,meyve vermeye başlayınca.. O zaman anlarsın, bir yönünle onlardan farklısındır. Çünkü meyvelerinin tadı onlarınkinden daha farklıdır,dahaolgun ve lezzetlidir bir bakıma... Seninkiler onlara göre daha çabuk yeşermiştir,ama sen onlara göre daha çok şey yaşamışsındır zaten...
Evet, anlaması kadar anlatmasıda bir hayli güç. Burada bahçıvan olarak Nyx,Yüksek Rahibe, ve iz sürücüleri kastediyorum. Ve bana göre tanrıçamız, birinin işaretlenmesini isterken, o kişinin geçmişine ve kişiliğinede özen gösteriyor. Buradakiler ne kadar moron,hafifmeşrep,saf-temiz veya ne olursa olsun, geçmişinden etkilendiği muhakkak küçücük bir sahne vardır. Yani işaretlenmek,binevi zor olsada, bana göre kurtulmaktır.
Bayan Redbird'ün elementleri çağırmasıyla sırayla beşinin gücünüde hissettim. Bu harika duygunun ardından işin ayin ve dua kısmı da bittiğinde önümdeki muma bakarak dalmıştım. Arkamdan elimi tutan o sıcacık el olmasa, bu kadar odaklandığımı farkedemezdim herhalde. Yerimden sıçrayarak;
"Ah,sevgilim..Ödümü patlattın.." diyerek diğer elimi bağrıma götürüp gülümsedim. Evet, artık daha güvende ve mutluyum. Ve evet,hala bu tapınakla aramız iyi değil. Yani, Nyx'i saygım sonsuz ama, bu tapınakla oldum olası hiç aramız iyi olmadı. Evet, en mutlu olduğum anları bile " 'B'olu-'O'sman-'K'ahramanmaraş" a çevirebiliyordu... | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. C.tesi Ocak 09, 2010 12:11 am | |
| Out: Off pardon son yazılanları daha demin gördüm de...xD K. bakma bende çok uzun rpyi severim, o yüzden son rpmi böyle idare ediverxD | |
|
| |
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. C.tesi Ocak 09, 2010 12:21 am | |
| out: bir şey değil ama bir daha olmasın xD | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. C.tesi Ocak 09, 2010 12:33 am | |
| | |
|
| |
Shou Shuichi
Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 27/12/09
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (86/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Çarş. Ocak 13, 2010 11:37 pm | |
| Bir hayalet gibi birden onun yanında bitmiş ve elini tutmuştum. Bunun onu korkuttuğu her hâlinden belliydi. "Ah,sevgilim..Ödümü patlattın.." Uzanıp yumuşacık yanağından bir öpücük çaldım. Yüzümde haylaz bir çocuğun munzır gülümsemesi vardı. Beynimde ise binlerce hâyâl. Tabii ki de hepsi Keiko ile bezenmiş. Kuşlar Keiko gibi şakıyor, çiçekler Keiko gibi kokuyor, ağaçlar Keiko kadar güzel çiçekler açıyorlar. Ama hiç biri yetmiyor bir Keiko olması için. Keiko eşsizdi. Tüm dünyanın güzelliklerinden daha güzel Keiko. Dudakları tüm kirazlardan daha güzel. Kokusu tüm çiçeklere fark basıyor. Saçları tüm ipeklerden daha yumuşak. Ve sesi, hiç bir kanaryanın çıkartmayacağı denlikte güzel bir tona sahip. O tamamiyle süper biri. Gerçekten onu hak etmiyorum lanet olsun ki. Benden çok[çok,çok,çok,çoooooooo........oooooooook] daha iyilerine layık olduğumu biliyorum, ama benimle olduğu için mutluyum. Hem de herkesten daha çok...
Hayallerimde Keiko ve ben varım. Tüm dünyam Keiko olmuş birden. Her yerden Keiko'nun kokuları geliyor. Ve tam önümde Keiko. Ellerimiz sımsıkı kenetlenmiş birbirine. Hiç kimse, hiç bir şey ayıramıyor bizi. Sonsuza dek öyle kalıyoruz. Sadece Keiko ve ben. Ne güzel bir hâyâl değil mi? Elbet benim için öyle. Ama kim onun gözlerinde sonsuza dek kaybolmak istemez ki?
Sonunda hâyâl dünyasından çıkıp Nyx'in tapınağına geri dönüyorum. Ellerim Keiko'nun ellerini sımsıkı tuttuğu için bir hâlâ rüyada olduğumu sanıyorum. Yüzümün beyazlığı tonunu koruyor. Ve bunun da gayet farkındayım. Biraz daha böyle durursam Keiko'yu ürküteceğimi de biliyorum.
"Aşkım ben biraz uyusam iyi olur. Yoksa geceleri parlamaya başlayacağım."
Kendimi gülmeye zorladım ve tekrar yanağından bir öpücük çalıp koridorlarda gözden kayboldum... Ayaklarıma talimat vermem gerekmiyor. Nasılsa onlar da beni sabahtan beri tek bir yere götürmeye çalışıyorlar. Odama... | |
|
| |
Keiko Kitagawa
Mesaj Sayısı : 167 Kayıt tarihi : 22/12/09
Kişi sayfası Değişim: (70/100) Vampir gücü: (96/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Perş. Ocak 14, 2010 12:56 am | |
| Shou yanağımdan bir öpücük alırken bende ona sarılmak istiyordum. Yüzünü ellerimin arasına alarak, teninin sıcaklığını duymak... Başımı boynuna yaslamak istiyordum. Yanındayken içimdeki boşluğu tamamlıyor. Sanki ruhumun eksik kalan parçasını bulmuş gibiyim. Elleri ellerime kenetliyken, dünyalar benim oluyor. Onunlayken gerçekten hayatı tadıyorum. Ellerim saçlarının arasındayken yumuşacık çiçeklerin arasındaymış gibi hissediyorum. Kokusu her zaman aklımı başımdan alıyor benim...[parfümü: Bvlgari Black. Nerden mi biliyorum? Sadece küçük bir sır desem? Yalnızca şu kadarını söyleyebilirdim, bunu çıkmadan öncede biliyordum. Ve, o zamana kadar doğru dürüst konuşmuşluğum bile yoktu.U.U]. Aynada her kendime baktığımda, onsuz ne kadar yarım olduğumu farkediyorum. Ve gözleri... Ah, o gözlerde ben aşkı,sonsuz aşkı ve mutluluğu yakaladım. Ve bırakmak istemiyorum. O bırakana kadar her zaman yanında ve ona ait olduğumu bilmek istiyorum... O kadar iyi geliyor ki bana yanında olmak! O kadar dikkatli bakıyorumki ona, o kadar içinde eriyip bitiyorumki o gözlerin, inanın göz bebeklerinin her büyüyüp küçülüşünü ayırt edebiliyorum. Şu anda o kadar yakınımki ona! Ah... Onun bembeyaz olmasına kaşın benim tenimin kıpkırmızı olduğundan eminim. Başımı göğsüne yaslayarak öylece durmak ve sonsuz mutluluğu o sıkılana kadar tutup bırakmamak istiyorum. Ama yapamam. Nedeni;
1. Profesörler... 2. Ayrıca tapıcaktayız... 3. Shou'yu daha fazla yormak istemiyorum...Özellikle bu haldeyken...
İşte 3. nedenden dolayı gitmeden önce yanağıma son bir buse kondururken, nefesimi tuttum. Gayette ısınan yanaklarımda,yorgunluktan kanı çekilmiş olduğundan bembeyaz ve ılık dudaklarını hissetmek öyle hoş ki.. Tabii ki, Shou'nun yorgun ve hasta görünümlü olması hariç. Çaylaklar hastalanmaz ve hastalık, değişimi reddetme belirtisidir. Ve ben asla böyle birşeyi istemiyorum! Kendimden çok onun yaşamasını istiyorum. Eğer ona birşey olursa ben dayanamam, ama eğer ben değişimi reddedersem belki o dayanabilir... Ah, pek sanmıyorum. Zaten beni hayata bağlayan tek şeye daha sıkı tutunup güçlü olmalıyım... Koridorda gidişini izlerken, 'kısa bir süreliğine... Kısa bir süreliğine, dinlenmeye gidiyor...' diye fısıldadım kendi kendime... Gecenin koruyan ve gözeten Nyx'in kolları arasında gözden kaybolduktan sonra, yatakhaneye gitmeden önce bir yemekhaneye uğramaya karar verdim. Nefertiti gelip ayağımın dibinde mırlayıp durmaya başladığında,
"Tamam, tembel kedi.. Gel buraya..."
diyerek onu kucağıma alarak omzuma yasladım. Daha yavru olmasına rağmen çok akıllı bir kediydi. Beni teselli etmesini biliyordu. Kafasını boynuma yaslarken, bende hafifçe ona doğru başımı eğdim ve yemekhaneye doğru ilerledim. Daha yolda beni arkadaşlarına satıp giderken, bir süre diğer yeni doğan yavrulara sokulduğunu görerek gülümsedim. 'İşte benim kızım..' diye gülümseeyrk yoluma devam ettim | |
|
| |
Radion Dark
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 20/01/10
Kişi sayfası Değişim: (100/100) Vampir gücü: (100/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Paz Ocak 24, 2010 9:35 am | |
| 'Ne yapalım, burada anlatırım' dedim Vnna'ya drama dersinden çıkıp buraya gelmiştik çünkü işaretlenme hikayemi dinlemek istiyordu. 'Sorun değil,Nyx'i severim.dedi gülümseyerek. Ve arkadan büyük bir gürültü koptu neydi bu gürültü. Vnna çığlık attı ve...
| |
|
| |
Vnna Carolina
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 22/01/10
Kişi sayfası Değişim: (50/100) Vampir gücü: (85/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Paz Ocak 24, 2010 12:12 pm | |
| Radion'un hikayesini gerçekten dinlemek istiyordum..Tam anlatmaya başlamıştıkki. Arkadan gelen gürültü ödümü kopartmaya yetmişti.Çığlık atarak Radion'a sarılmıştım... Bunu farkettiğimde utanarak hemen geri çekildimm.."Ahh Nyx! ne kadar şapşalımm..." | |
|
| |
Jasmine Black
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 18/01/10
Kişi sayfası Değişim: (55/100) Vampir gücü: (82/100) Sağlık: (100/100)
| Konu: Geri: Nyx'ın Tapınağı. Paz Ocak 24, 2010 2:52 pm | |
| Tapınağa doğru giderken ayağım takılmış ve büyük bir gürültüyle yere yuvarlanmıştım.-Tamam kabul ediyorum gerçekten komikti-Yerde gülme krizine girdim ve ayağa kalktım,kafamı kaldırdığımda Vna ve Radion önümde bana tuhaf tuhaf bakıyordu.Onlara tek kaşımı kaldırarak 'ne var?hiç mi düşen birini görmediniz' anlamında bir bakış fırlattım.Sonra hep beraber kıkırdadık.Ben mahçup bir şekilde "Sanırım konuşmanızı böldüm.." dedim. | |
|
| |
| Nyx'ın Tapınağı. | |
|